delikanlı olmayan insandır. lakin delikanlı adam yaptığını söylemez. hele hele kıldığı namazı böyle ortamlarda asla söylemez. kendi içinde yaşar, kendiyle yaşar ve doğru olduğuna inandığı prensipler ışığında yürür. hele şu reklam yapma olayı nasıl bir rezalettir.
sadece delikanlılık da değil, gerçekten imanı hisseden insan zaten sessizliği, sukuneti bir tarz belirlemiştir. az konuşur, mutluluğunu ve üzüntüsünü paylaşırken çok dikkatlidir, ikisini de ulu orta ifade etmek istemez.
neticede bu trollükten uçmuş yazarın da ne olduğunu ve nerede olduğunu, ayrıca nereye gittiğini gerçek imana sahip olan insanlar az çok anlar. aslında bozmak istemez ama bazıları da benim gibi dayanamaz.
imanın reklamı olmaz. hadi canım benim, şimdi nereye gidiyorsan git. bırak ne görecekse yaradan görsün.