Artık uyandım uykudan karıştırmıyorum tarla kuşunun türküsünü bülbülünküyle
Ve burada yaşıyorum seni bekliyerek
ve sayarak günleri ve saatleri ve mevsimleri
Ve sen çıkageldiğinde kafamda kurduğum avcıların sesleriyle karşılayarak
biliyorum beni tanıyacaksın başımdaki altın taçtan
hırsız saksağanların değerli taşlarını söktükleri tacımdan
bana soytarıdan kalan tahta kasemden
meşelerin ve Akçaağaçların parıltıları sadakaları beklemedikleri vergi sonbaharın gözalıcı ışıltılarını bıraktıkları kasemden tanıyacaksın
hemen gel süren neredeyse doldu dolacak
ve bana çiçek getirme sanki ölmüşüm gibi
gel düşlerimin kasırgasına kapılıp gitmeden ben
gel seni seviyorum de ve gözden silin sonra birden
ben seni görmeden daha silin
gözlerden bulanık bir likör içinde yüzerek karalanan bir veda görüntüsünde yiterken sen ben sana dönüp şöyle demeden git
''biliyorum seni çok sevdiğimi fakat anımsamıyorum kim olduğunu.''
beni ağlatır bu şiir fakat kimin şiiri olduğunu hatırlamıyorum.çok aradım ama bulamadım.