her dinlediğimde daha da güzelleşen albüm. şu anda söyleyebileceğim bu albümü in rainbows'tan daha çok sevdiğim kesindir. in rainbows harikaydı. ama herkes biliyordu ki radiohead in rainbows'tan daha zor, daha iyi albümler yapabilir. bu manada radiohead yaratıcı özüne döndüğü için acccayip mutluyum. çok mutluyum hem de. müzik eleştirmenleri genelde albümün eleştiri yapması çok zor bir albüm olduğunu belirtmişler, bu da radiohead'in artık ne seviyede olduğunu herkese gösteriyor.
the king of limbs ben bir radiohead albümüyüm diye çığlık atıyor. bu albüm radiohead'in bugüne kadar çıkardığı bütün albümlerden tılsımlar taşıyor. ama yepyeni bir yola girmiş müzik aynı zamanda. kid a'in yaratıcılığı, elektronik mükemmelliği, pablo honey, the bends'in çocuksuluğu ve samimiyeti, amnesiac'ın gerginliği, hail to the thief'in kendinden emin, kontrollü enerjisi, ok computer'ın duygusallığı.. hepsinden birer tılsım var albümde. belki de en çok kid a'den tılsımlar var. ama aynı zamanda albüm hiç biri.. radiohead bu tılsımları ardında bırakıp daha başka diyarlara yelken açıyor yine. grup, bütün ürettiklerini kutsuyor ve onları ustalıkla başka bir şekle sokuyor. nazikçe, sabırla törpülüyor hepsini parlatıyor. ve kendi ürettiklerinden yine nazikçe uzaklaşıyor.
dinleyiciler genelde albümü beğenmemiş gibi görünüyorlar, daha doğrusu kararsız görünüyorlar. radiohead yıllardır farklı şeyler yaratmanın peşinde. ok computer, the bends çoktan geride kaldı. bazı dinleyiciler bunu ısrarla kabul etmek istemiyor ve albümü büyük hayalkırıklığı olarak görüyorlar, sanki radiohead ilk defa böyle bir şeye kalkışmış gibi, anlaması zor. bu grup 25 tane ok computer çıkarsaydı kime ne faydası olacaktı çok merak ediyorum. zaten ok computer tarzının en iyisi en güzeli, bir eşi daha yok olmayacak da. bu kadar zorlamanın bir alemi yok ki. onu kendi güzelliğinde bırakın kalsın öyle. bu tür albümleri kıymetli yapan şeylerden biri de zaten tekrar edilmemiş olmaları.
aynı şeyi pj harvey için de yapıyorlar. pj'den hala rid of me falan çıkarmasını bekliyorlar. dinleyicilerin eskiye olan tutkusu ve bu tutuculuğu müziğe hiç bir katkı sağlamıyor. pj harvey bu durum için "zaten yapabildiğim bir şeyi tekrar yapmak istemiyorum. çünkü güvende hissetmek istemiyorum" diyor. aynı hisleri muhtemelen radiohead de yaşıyor. kendilerini tekrar etmek istemiyorlar işte bunun tartışılacak başka bir yanı yok. üstelik radiohead kendini çoktan aştı artık, sadece bir rock grubu değil, tam anlamıyla müzik grubu. eskiler eskide kalsın orda güzeller.
radiohead'in zaten ispatlayacak hiç bir şeyi yok bu piyasaya. kimseyi memnun etmek zorunda değiller. uzun zaman önce klasik şarkı tanımını değiştirdiler. dinleyicinin kanıksadığı algılara meydan okudular ve onu başka bir dünyaya götürdüler, bilmediği dünyalara. sadece dinleyicilere değil, diğer müzisyenlere ve gruplara da rehberlik etti bu yeni diyarlarda radiohead.
ne aldıkları ne alacakları ne de almayacakları ödüller umrumda, ne satışları ne de başka bir şeyleri. radiohead benim için hep 1 numara olacak. benim vazgeçilmez sihirli ve sonsuz dünyam olacak, bana hep yeni sonsuzluklar gösterecek. bu böyle gidecek..
Radiohead'in her biri üyesini kazalardan belalardan her türlü acayiplikten koru Yareppim. Müzik dünyasının başından Radiohead'i eksik etme Yareppim..