insanın kendisinden sürrealist bir nedensizlik yaratması...
........git! diye bağırıyor herşey;çekil yaşamla denge arasından! eşyanın sabrı taşıyor. Nasıl başlamalı? Neresidir burası? Uyanışa karşılık gelen şey aynı zamanda bu yazma cinnetiyle, önünde sonunda bir paradoksa saplanacak hareketsizliğimizin kış zamanıydı. Pencere yok. bütün her yer açık. Karanlığa doğru bakmanın anlamı nedir? Uzaktan içerimize doğru büyüyen gözbebekleri ve giderek küçülen ışık dengesinin karşısına bizi oturtan zihnin süreklilik sınamaları. Takip edebilirmiydik. Deney tüplerinde karanlığı sürekli ısıtmak, bütün varoluşunun kimyasını altüst etmek. Karanlığı buharlaştırmak - ki mümkün olsaydı bir gökyüzü- onu ısıtacak başka bir güneş , şeffaf katmanlar arasında sıkışmış başka bir yeryüzü ve olağan bilincinden sıyrılmış yansıdığımız canlılık evreni. Şeffalığın görünürlüğü. Bütün olağan algıların sınanmasına imkan tanıyan , görebildiğimiz en uzak dikey , kıvrımlı çizginin soruları. Karanlığın içinde buharlaşmadan kalabilmek? eşya yok., bulabileceğimiz en ufak bir yansıma nedeni yok. biraz daha devam edince karanlıkta yol alanın ne olduğunu anlamak, yolun neyi katettiğinin yolun ne tarafından katedildiğinin , eninde sonunda uzaklığın mesafeden doğru kırılmadığının -arası bulunmaz ikilinin ,daha çoklunun - yolun geri dönüş tecrübesinden, durağanlığın hareketi - hareketin durağanlığı içermesinden. Beklemek kimyasını değiştiriyor zamanın, sürekliliğin enine esniyor boyutu.