suyun kaldırma kuvveti

entry66 galeri
    23.
  1. vitruvius tarafından anlatılan öyküdür.

    archimedes syracuse'te yaşar. kralla yakın dosttur. keşfettiği bilimsel prensiplerle krala savaş aletleri tasarlar, kral da bunu şehrin savunmasında kullanır. archimedes'in savaş aletleri efsanevi roma ordularını iki sene durdurmayı başarır; ancak syracuse de iki yıllık kuşatmanın sonunda roma'ya yenik düşecektir.

    fakat bu kuşatmadan çok çok önce, kral kendisi adına bir tapınak yaptırır ve şehrin ünlü altın ustasına som altından bir taç siparişi verir. çok geçmeden harikulade bir taç gelir kralın önüne. fakat kralı uyku tutmamaktadır; çünkü bu altın ustası ustalığının yanısıra hilebazlığıyla da ünlüdür ve tacın içine altından başka bir şeyler katılmış olma ihtimali kralın uykusunu kaçırmaktadır. taç tartılır. ağırlığı gramı gramına kralın verdiği altın kadardır. ancak bu da kralı tatmin etmez. öyle ya, bu adam çaldığı altının ağırlığında gümüşü taca katacak kadar zekidir.

    konuyu yakın dostu archimedes'e açar. archimedes de kral'dan bir süre mühlet ister.

    archimedes sorunun cevabını nasıl bulacağını bilmektedir. saf maddelerin yoğunlukları, yani kütlelerinin hacimlerine oranı sabittir. altının yoğunluğu bilinmektedir; tacın kütlesi de kolayca hesaplanabilir. ancak tacın şeklinden ötürü matematiksel işlemlerle bu hacmi hesaplamak imkansızdır. burada sorun tacın hacmini bulmaktır. ondan sonra kütle hacime bölünüp elde edilen değerin altının gerçek yoğunluğuyla karşılaştırılması yoluyla tacın som altın olup olmadığı rahatça anlaşılabilecektir.

    verilen mühlet süresince arşimet hacmi nasıl hesaplayabileceğini bulamaz. son gün rahatlamak amacıyla hamama gider. küveti doldurur ve içine girer. bir miktar su dışarı taşar. işte o an, arşimet'in kafasında ampullerin yandığı andır. küvet ağzına kadar doluysa ve su da yapısı gereği sıkıştırılamaz bir madde ise, arşimet'in suyun içine girebilmesi için arşimet'in kendi hacmi kadar suyun dışarı çıkması gerekmektedir ve o su da taşan sudur.

    evet, ağzına kadar dolu bir kaba atılan madde, kendi hacmi kadar suyu dışarı taşıracaktır. altın tacın hacmi de böyle hesaplanabilir.

    arşimet o kadar heyecanlanır ki giyinmeyi dahi unutarak syracuse sokaklarına fırlayıverir ve "eureka! eureka!" diye bağırıp sevinç çığlıkları atarak kralın yanına gider. arşimet'in bulduğu yöntem sayesinde tacın yoğunluğu hesaplanır ve taç testten kalır. üsta içine bir miktar gümüş katmıştır.

    şimdi, gelelim arşimet'in nasıl öldüğüne.

    önu delirdi sanıp şehirliler öldürdü demek, onun kişiliğine ve özellikle bilimsel kişiliğine hakarettir. neden mi?

    başta anlattığımız kuşatma hikayesine dönelim.

    şehir düşer.

    ancak bu sırada archimedes evindedir ve heyacanla uzun zamandır çözmeye çalıştığı bir problemle uğraşmaktadır. artık çözüme çok yaklaşmıştır. bir roma lejyoneri evine gelir archimedes'in. ona şehrin muzaffer fatihini selamlamak üzere dışarı çıkmasını emreder. archimedes de ona problemin çözümüne çok yaklaştığını ve çözmeden evden ayrılmasının mümkün olmadığını söyler. asker üstelemekte, üstad ayak diremektedir. en sonunda sinirlenen asker kılıcıyla archimedes'i öldürür.

    archimedes de bilim uğruna ölenlerden biri olarak tarihteki yerini alır.
    0 ...