arkadaşlar ben gidiyorum demiştim ama içimde kalmasın. şunu da söyleyeyim dedim.
bu arkadaşlar benim birkaç tane entry'mi forum chat tarzı, sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektif gibi adında bile meymenet olmayan kurallardan ötürü sildiler. tamam dedim, sonuçta kuraldır, olabilir. silsinler. ama her şeyin de bir sınırı var tabi. gayet düzgün bir entry'mi daha forum chat tarzı diye silince bu arkadaşlara küfrettim. aynı gün çaylak oldum.
şimdi bunda ne var? çok normal değil mi diyebilirsiniz. normal değil abi. nick altından alenen küfür yiyen, özel mesajla hakaret edilen yazarların şikayetlerinin haftalarca kulak arkası edildiği bir yerde küfrün ucu moderatörün bir tarafına gelince kuralların bu kadar hızlı uygulanması normal değil.
insanoğlu malumunuz. elinde ufacık bir güç olsa bile bunu keyfe keder kullanmaya bayılır. bu arkadaşlar da uludağ sözlük'te moderatör olarak kuru fasulyeden halliceler ya. ille de canlarının istemediği entry'i silecekler. sil abi. sen silersin ben geri yazarım. çaylak edersin yeni hesap açarım. internet burası. buraya hükmetmeye çalışırsan sadece komik duruma düşersin. eline bir şey geçmez. 1 ayda 30 tane hesap açarım. nasıl engel olacaksın?
demem o ki arkadaşlarım. kuru fasulye iyidir, hoştur. ama en nihayetinde kuru fasulyedir. gaz da yapar üstelik.
amk giriş gelişme neyse de, şu sonuç olayını bir türlü öğrenemedim. yarın bir gün beni sildiklerinde "sonuç yazmayı bile bilmezdi amk. siktiredin ibneyi." diyecekler ona üzülüyorum.
