efendi gibi okulunu okuyup üniversiteden sonra askere gidip gelip, elin iş tuttuktan sonra helal süt emmiş bir kızla evlenmek, çoluğa çocuğa karışmak, hayatının geri kalan kısmını elektrik su faturalarıyla, bi kilo baklava yaptırıp kayınpedere akşam oturmasına gidip yarışma programları izleyerek, çocuğun okul merasimlerine filan giderek geçirmektir. türkiye de anlaşılan budur heralde, insanın üzerinde acayip baskıdır.
eğer bu silsilenin bir kısmında bir problem oluşursa, mesela askerden geldikten sonraki iş bulma süreci uzarsa, ya da ne bileyim istenilen seviyede para kazanamadığın bir işte çalışılıyorsa direk olmasa da dolaylı acayip baskılara maruz kalınabilir. amına koyim genimize işlemişler bin yıldır böyle geliyo bu işler.bilmemkimin eşi müdür olmuş yedibin lira maaş alıyomuş da banane mesela di mi. ya da ruşen amcanın oğlu sedat ilk girişte mühendisliği kazanmış çok da sikimizde olamıyo işte.sokuveriyolar lafı.
gece geç geldiğinde anne babanın bişey demiyor olması, kızarkadaşla görüldüğünde heh he bizim oğlan da zampara çıktı iyi mi gibi tepkiler iyi tarafları belki evet ama, bu baskı çok kötü arkadaş.
gerçi bu saatten sonra sırtımıza sırt çantasını alıp kamboçya ya gidecek halimiz de yok işin aslı. çok muamma işler ulan sözlük, bi bira açsana bana ordan.
