yaşamak için bir amacın kalmaması durumu. belki de bir zamanlar o siyah takım elbiseniz ve fötr şapkanızla kalbini çaldığınız kızların ya da o muhteşem elbiseniz ve parfümüzle başını döndürdüğünüz erkeklerin, çapkın bakışların odağı olamamak bir daha! o çok giydiğiniz rengarenk elbiseyi giyememek yaşıma uygun değil diye! bir kulağınız telefonda, diğeri kapı zilinde, gözünüz yolda birilerini beklemek hep! eskisi gibi heyecan duymayı istemek. hayat boyu önce büyümek, sonra okumak, iş bulmak, sevmek, aile kurmak, çocuklarınızı yetiştirmekle geçmiş olan ömrün devamında ne var şimdi? yaşlanmayı beklemek mi? romatizmalarınız, şekeriniz ve kalbiniz yüzünden, delikanlılığınızda üçer beşer atladığınız basamakları çıkamamak, o dört duvar arasında oturmak, beklemek, beklemek, beklemek... bir yeni suret beklemek, bir yeni ses beklemek, aranmayı beklemek, önemsenmeyi beklemek, ölümü beklemek...