beşiktaş

entry19397 galeri video96 ses2
    3443.
  1. öncelikle;
    (bkz: aldırma kartal aldırma)

    daha önce de dedim, şimdi de diyeyim: diğer takım taraftarlarının demesiyle küçülmeyecek olan takımdır, aşktır.

    şimdi tüm taraftarın aklında bir soru; bu takım bu hale nasıl geldi?

    bunun birçok nedeni var.

    balık baştan kokar değil mi? doğru. en büyük neden yönetimdir. tüpçü'nün uzun zamandır yaptığı en iyi şey schuster'in takımın başına getirilmesidir. ötesi yoktur.
    schuster şimdi eleştirilebilir, eleştirilmelidir de. lakin "gönderin!" ya da "istifa etsin!" diye bağırmak hem durumu abartmak, hem de teknik direktöre saygısızlığı getirir.

    tabata'ya 10 milyon verip beleşe gönderdi bu yönetim. köybaşına 8 milyon verip yedek bıraktı, onun ceremesini çekti bu akşam. cordoba'dan sonra 1 tane doğru dürüst, istikrarlı kaleci almadı. cenk geldi, onun da alternatifi olmadı.

    abi çok net soruyorum; fernandes bu takıma niye alınır?
    cevabı basit: göz boyama. bak biz transfer yapıyoruz, valencia'dan adam aldık, sağlamız, iyi yönetiyoruz falan filan. alınmadı da, kiralandı.

    fernandes ve almeida kadar gereksiz bir transfer yoktur. orta sahada necip gibi bir alternatifin varken, biz robinho robinho diye ağlarken aldığın aurelio varken, fernandes niye?

    kişisel tercihim aurelio'nun da oynatılmayıp ernst-necip-guti ikilisinin oynamasıdır, o da ayrı.

    almeida iyidir hoştur, lakin bobo almeida'dan 10 kat daha iyi oyuncudur kanaatime göre. ki kaçırdığı pozisyonda ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu göstermiştir kendisi kiev maçında.

    balık baştan kokar, doğru, ama "kaliteli" futbolcu sıkıntısı çeken beşiktaşımın en önemli düşüş nedenlerinden biri de budur.

    ibrahim üzülmez'le dalga geçen insanlara bir tarafımla güldüm ben hep hayatım boyunca. lakin hiçbirisi adamın istikrarını, parçaladığı günleri hatırlayıp konuşmadı.(farz-ı misal http://www.sporxtv.com/fu...Q?ref=VDGEI5&csface=1 )

    toraman'la kavgasını bahane ederek deli ibo'yu gönderen yönetim, en büyük hatasını ve ayıbını yapmıştır. ki deli ibrahim kendisine hakaret/küfür edilmedikçe dellenmez.

    gelelim şahsi sorunlara.

    arkadaşım, antep'ten ismail köybaşı diye bir adam aldık biz. geleceğin back'i dediler. yetenekli dediler. oynatmadılar. en tecrübesiz zamanlarında, deli ibo'nun yokluğunda sol bek olarak soktular. kiev yenilgisinin en büyük sorumlularından birisi köybaşıdır. bir insan hiç mi savunma bilmez, hiç mi topu ayağında tutamaz?

    hakan arıkan için çok küfür ettik, çok laf ettik. o kadar sövdük ki ettiğimiz küfürler tutsaydı sülalesi genişlemişti şimdi. bu adamın acayip dönemleri var, hatırlıyoruz. sene başında uefa elemelerinde yaptığı inanılmaz kurtarışlar var. ama liverpool'dan 8 yemişliği de var. ne olursa olsun asla iyi bir kaleci değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. gününde olduğu zaman güzel kurtarışlar yapabilir. lakin pozisyon bilgisi olarak da, refleks olarak da bana kalırsa 0dır.

    şimdi bir başka konu var ki en mühimi de o.
    türk futbolcularında bir hastalık var. takıma bir yıldız geldi mi onlar da yıldıza benzemeye çalışıyorlar. onun gibi hareket etmeye, onun stiliyle ya da onun çalımlarıyla oynamak istiyorlar.
    bu mümkün olmadı hiç, olmayacaktır da gelecekte doğru.

    bir yıldızın hareketlerini kapmak futbolcuya bir şey katmaz. onun mantalitesini almaktır asıl olay ki a2'deki mami bunu yapmaktadır. aynı zamanda necip de.

    birçok türk takımı bundan zarar gördü. galatasaray'a neil ilk geldiği vakitler servet falan topu ayağında tutup çalım atmaya çalıştı, yemedi. keza lincoln geldiğinde de öyle.

    beşiktaş'ta da bu sıkıntı var. q7 inanılmaz bir oyuncu, hakikaten bazen sihir yapıp mümkün olmayan şeyler yaratabiliyor, lakin her futbolcu q7 gibi oynamaya, onun gibi çalım atmaya ya da onun gibi ayağında topu tutmaya çalışıyor.
    olmuyor hacı olmuyor. birinin bunu söylemesi lazım köybaşı'na özellikle.

    sonuç olarak:

    aldırma kartal aldırma!

    not: guti sevişelimmi?
    3 ...