ece temelkuran ın ne kadar şahane bir gözlemci ve yazar olduğunu gösteren mükemmel bir kitap. yapılan tespitler o kadar yerinde ve doğrudur ki "bir dur kadın, neler yaşadın da damıttın bunca şeyi" diyesi gelir insanın.
öncelikle kitap nasıl da ortadoğulu olduğumuzu gözümüze sokar ve çok da iyi yapar. ingiltere de okuyan deniz karakterinde vücut bulur avrupa vs ortadoğu çatışması ve denizin yaşadıkları üzerinden son derece başarılı bir şekilde avrupalının türkiye algısı ve türkiyelinin avrupaya karşı tavrı ortaya konulur. ingilterede 1 sene okumuş biri olarak yazarın çizdiği portreye a dan z ye katılmaktayım şahsen. ne yazık ki aynen böyle seyrediyor olaylar..
ortadoğululuğa ek olarak kadın olma halleri de mükemmel bir şekilde anlatılmıştır kitapta. "evet, işte aynen böyle!!" diye sıçratır sizi koltuğunuzda. o derece sizdir, kızkardeşinizdir, kadın arkadaşlarınızdır, annenizdir... kitabın her yeri aforizma ama ben ancak birini seçip yazabileceğim buraya. her kadının kendini içinde bulduğu bir durumdur bu ve anca bu kadar güzel ifade edilebilir:
"kadında zaman başka akar, zalim bir hızda. gece boyunca terk edip terk edip geri aldıkları adamları sabah insanoğlunun gerçek zamanında selamlamak için içlerindeki hangi dağları aşar sular, Marwan bunu bilmiyordu..."