6 yaşındayken seyir halinde giden arabanın camına anne babadan habersiz oturup bayrak sallamaktır galatasaraylılık.. yediğin azarın tadını birazcık büyüyünce anlamaktır.. 7 yaşında adidas antreman formalı hagi'nin resmini kesecem diye makası bacağına saplamak, "n'oldu oğlum?" diyen anneye "sinek ısırdı" demektir.. ne kupa için, ne şampiyonluklar için, ne de rakiplerimizle dalga geçmek için.. karşılıksız sevmektir galatasaraylılık.. bütün bayram harçlığını galatasaray'a yatırmaktır.. bir bilet ve bir formayla eve gelip huşu içinde maç gününü beklemektir.. ve kimsenin artık neden bunları yaptığının hesabını sormaması, bu davranışlarına alışması, öğrenmesi ve karakterin haline dönüştüğünü anlamasıdır.. karşılıksız sevmektir galatasaraylılk ama öyle aşk olaylarındaki gibi değil, galatasaray seni tanımaz bile.. rahat ol sen.. sen gitmesen de dolar o stat.. sen almasan da alır o formayı birileri.. ama yok! o sensiz yapabilir ama sen onsuz yapamazsın.. böyle bir şeydir galatasaraylılık.