27 mayıs darbesiyle birlikte ülkedeki gerici/liberal grupların siyasetten uzak kalmasına dayanamayan küresel kuvvetlerin yardımıyla yapılan darbedir. 27 Mayıs darbesini savunuyor muyuz? Hayır! Herhangi bir müdahaleyi savunuyor muyuz? Hayır! 12 eylül 1980 sonrasında idamlara alkış tutan, televizyonlarda kimin eli kimin götünde programları izleyen, üniversiteleri bir orgazm ve kocaman hamburger araçları olarak gören, hayatı boyunca 3. bir şahsın hayatını düşünmeyen, her türlü farklı düşüncenin şiddetle ortada kaldırılmasını çare olarak gören, mayfa babalarına, güce tapınan, dünya, türk, anadolu klasiklerinden uzak, diye düşünüyorum cümle sonlarına sahip, okumasa da kitabını alıp sevdiği yazarlara sahip, kendine olan güveni sıfırlanmış, üretime karşı satın almayı ve kredileri benimsemiş, laiklik-şeriat çatışması zokasını yutmuş, parti liderlerine dağıttıkları hediye ölçüsünde oy veren, oy verdiği partinin programını bir kerecik olsun bilmeyen, sosyal demokratlığı büyük solculuk zanneden, tepkisiz, alışmış, kendi fikirleri televizyonun ekran ölçüsü ve kanal alma gücüyle sınırlı olan, işçi-köylü yerine halkların özgürlüğü zokasını yutmuş sözüm ona sosyalist partileri olan, 5 yıl önce ana avrat söverek hapisaneye gönderdiği hemşerisi iş adamını geri dönüşünde bir iş bulabilme umuduyla davul-zurna ve kurban merasimleriyle karşılayacak kadar bencil, iyi bir geleceği; güzel bir araba, bol paralı bir iş ve taş gibi hatunlar olarak özetleyen, zamanın en revizyonist gazetesi cumhuriyeti en koyu marksist gazete zanneden, sırf dinine bağlı diye insanları bir numaralı adam olarak gören, akşam rakı içip sabah bayram namazına camiye gidecek kadar geniş görüşlü, hangi ünlünün kiminle nerede ne bok yediğini merak eden, akşam haberlerinde deprem haberinden sonra hayvanat bahçesinde sevişen pandaları izleyebilecek kadar entellektüel, yatarken bile takımının forma renklerinde pijama giyen, arabasını arkadaşı olarak gören, her gördüğü sakallıya dede diyen, yazarların en iyi oylanan ve en kötü oylanan entrylerini aynı başlıklar haline sokan düşünce sistemine sahip, yabancı dil eğitimini yabancı dilde eğitim haline sokan, urfadan gelip kebapçı açan yurdum insanının dükkanının ismini keb-up koyduğu, kopyala yapıştır, çevir-cilala-bastır mantığıyla çalışan yazarları olan, memet ali bey neöölüür diye yalvarttırılan, yalvarma kültürüne sahip, üniversite profesörlerinin alanı dışındaki diğer bilim dalıyla dalga geçtiği bir topluma sahip olduk. Ne olur Kenan Evren denen zatı alkışlayan gençleri hor görmeyin. Zira onların gözlerinin önünde kocaman bir perde vardır.Kısa bir süre içinde de kalkmayacağı malumdur...