uzun zamandır eve hep anahtarla girdiyseniz.
satranç taşlarının rollerini ve ilerleyiş şekillerini artık unutmaya başladıysanız.
ayna karşısında yemek yemeye başladıysanız.
tuvaletin-banyonun kapısına uzun zamandır dolu olup olmadığını kontrol etmek için vurmadıysanız.
meyhanede içerken eve gidiş zamanı telaşınız olmadan olanca gücünüzle içiyorsanız.
kumanda hep bıraktığınız yerdeyse.
her gece aynı yemeği yiyorsanız.
uzun zamandır banyoda uzunca vakit geçiriyorsanız.
takvimde işaretli hiç bir gün yoksa.
bulaşık makinesini 3-4 günde bir çalıştırıyorsanız.
hep ütüsüz giysiler giyiyorsanız.
şehirde sizin için önemli hiç bir yer yoksa.
birinin, öperken batmaması için sakkalarınızı kesmenizi söylediğini uzun zamandır duymadıysanız.
eve girerken hoş geldin lafını duymuyorsanız uzun zamandır.
artık kimden, neden geldiği belli olmayan, notsuz güller gelmiyorsa.
gün içinde olur olmadık göğüs kafesiniz daralıyorsa.
kimse size "evde içme şu sigarayı çık balkonda iç, perdeleri kokutuyorsun" demiyorsa.
herhangi bir sinemanın önünden geçerken, son sinemaya gitmenizin üzerinden bir kaç yıl geçtiği aklınıza geliyorsa.
evin içinde bağıra bağıra şiir okuyorsanız.
camlar artık pencerelere yapışmış, aralarında biriken kirler yüzünden yapış yapış olmuş ve açılmakta zorlanıyorsa.
tanrıya günde üç öğün küfür ediyorsanız.
artık geceleri evde birilerinin dolaştığını hissediyorsanız.
ve yine geceleri evde, nerden ve kimden geldiği belli olmayan konuşma sesleri duyuyorsanız.
artık sabahları evden gazete-ekmek almak için çıkmıyorsanız.
kalabalık bir caddede yürürken, herkesin yüzünü birine benzetiyorsanız.
arada bir aslında olmayan şeyler görmeye başladıysanız.
hayaller ve gerçekler bir birine karışmaya başladıysa.
sırf bir mezarı ziyaret etmek için uzak bir şehre gidiyorsanız her kafanıza estiğinde.
uzun zamandır iyi bir haber verecek olmanın heyecanıyla birinin yanına uzunca bir mesafeyi koşarak gitmediyseniz.
kimi zaman çocukça davranışlarınız yüzünden birinden şikayet duymadıysanız.
