sözlük sözlük sözlük. yine ben yine kader. damlam biricik kardeşim can dostum. ona bir yazı yazdım herşeyi anlattım saklıyamazdım. ben ona yazdığım kağıdı 4 gün önceden falan verdim en iyi böyle anlatabilirdim. uzun uzun sayfalarca anlattım herşeyi geçmişi şuanı gelecek hakkında hissettiklerim düşüncelerim herşey.. oda bana yazarak bir cevap vermiş ve bugün okudum mektubu (mektup diyim) bazı noktalarda beni kitledi. Biyerde şunu yazmış "o günlerde cansu olayı çıktığında otururken bana: Damla ben şimdi aldatıldım mı? demiştin onu hatırlıyorumda. az ağlamadın az canın yanmadı az acı çektirmedi sana. gerçekten sizin herşeyiniz zamansızdı bir türlü tutturamazdınız ayarı.." diye giden birşeydi. okurken durdum tebessüm ettim sadece. bunu söylediğimi ben bile unutmuşum.* hayat ,kader, zaman. bu 3lü yanyana geldiği zaman herşeyi altüst ediyor sanırım. Sözlük neden hep beni üzüyolar? neden bir kere olsun verdiğim değeri alamıyorum bir kere olsun yüzümde ki gülücük kalıcı olmuyor. böyle okuyunca komik geliyor. ama yaşadıktan sonra hatırlamak daha ağır geliyor. evet ben elimden kalbimden gelenin fazlasını yaptım. belki oda. zamanın oyunuydu bu ve biz yenildik. ama ben hep derim kaderi zamana bırakıyorum diye. şuan mı mutluyum ben mutlu olmak zorundayım artık hayal kırıklıklarına yer vermek yok diye söz vermiştim kendime.( ama içimde bir his var. sanki sanki herşey değişcek gibi. ve hissettiklerimin hepsinin doğru çıkması beni tedirgin ediyor açıkcası ya da ben paranoya yapıyorum şu aralar fazlasıyla. içimden bir ses diyorki... neyse) kafayı yicem sözlük sonunda bakırköy bahçesinden entry giricem o olucak. * şimdi önce can dostumun mektubuna cevap vericeğim sana söyleyemediklerimi yazıcağım daha sonra da dışarı çıkacağım birazcık kafa dağıtmak uykuyu açmak lazım dimi ama hava almak şart. nereye gitsem acaba napsam ? *