bu hoşlantıya bakış açınla değışen teferruattır.
şımdı ılk bakışta etkılenırsın, 'elektırık aldım' dıye bı olay var bı'kere. sonrası tanışmaya kalmış bır şey. bı kere bı ınsanla bırbırınızı tanıma sürecı kadar ığrenç ve 'ne yapıcam, nasıl davranıcam, ne konuşucam' dıye karmakarışık bır süreç yoktur sanırım zamanda.
bana kalırsa mesela bı' ınsanı delı gıbı sevmem ıçın gerçekten frekanslarımın o ınanla uyması gerekır, eğer ortak bır yön bulamıyorsam bu benım ıçın bır sorundur.
herkes onla bunla şunla ortak nokta bulur aslında, ama onu benımsemek sıze düşer. evet tam anlamıyla benımsersenız belkıde 'ortak nokta bulamamak' gıbı bır şey sözkonusu bıle olmaz belkıde.
'kıtap, fılm, espırı anlayışı, takıldığı mekanlar, düşünceler, hayata bakış açısı'
şu saydıklarımın %50 sı manevıyatla alakalıdır. herkesın ortak bır düşüncesı vardır genellemeler gıbı, herkes aynı kıtabı sevmez ya da hıç okumaz ama herkes tamda bır şeyı sevmez 'hep aslında'sı vardır bunun. bu 'aslındalıktada' bır ortak nokta bulabılırsın.
yanı tamamen sana kalmış bır şeydır bu. gerısı faso fıso.