fosil yakıtlar (kömür, petrol vs.) ve endüstriyel faaliyetler sonucunda atmosferde biriken azot ve kükürt gazlarının, bulutlardaki su buharıyla tepkimeye girmesi sonucunda sülfilik ve nitrik asit'e dönüşüp, çığ, yağmur ve kar gibi doğal olaylarla yeryüzüne inen, göl, akarsu ve denizlerdeki asit dengesini bozarak balıklara, besin zinciri yoluyla bizlere; ormanlara zarar veren, bitkilerin magnezyum'dan yeterince faydalanmalarını önleyen, ilk olarak 1852 yılında ingiltere'de bir bilim insanı tarafından fark edilip sanayinin bunu tetiklediği ortaya atılan, başta da belirttiğim gibi doğa için çok ama çok tehlikeli bir konumda olan yağmurlardır.