aslında yazmakla bitmez sözlük. hatta şu an güzel bir slow müzik eşliğinde yazıyorum, gözlerim nemli...
o zamanlar eskişehir adalarda oturuyoruz. 50 metre yakınımızda bir çocuk parkı var. o zamanlar ne bilgisayarı ne playstationu hiç birisi yok. tek eğlencemiz park. lunapark lükse kaçıyor. anneme dedim bir akşam beni parka götür diye. hayır olmaz geç oldu dedi. sinirlendim evden kaçtım sessizce. gittim parka, 2 tane kız sallanıyor salıncakta. sıra bekleme vardı o zamanlar, bekledim baya bi hadi inin diye baskı yapmaya başladım sonra. kızlar ben gideyim diye kaçııın köpek geliyor dediler ve ben de kaçtım. sonra kaçarken caddeden karşıya geçmek için dobermanlı bir abinin ( o zaman dobermanı olan nasıl popüler anlatamam) elinden tutup karşıya geçtim. adam da ne hayırsızmış nereye gidiyorsun falan da demedi. siktirip gittim afedersin sözlük nereye gittiğimi bilmeden. sonra istasyonun oraya gelince benim kafa dank etti. geldiğim yoldan geri dönmek istedim ama yolu karıştırdım.
bu sefer yine caddeden karşıya geçmek için tam adımı atıyorum ki adamın teki tuttu. dur yeşil yansın öyle geç dedi.korktum bekledim. geçtim sonra. kavşaktı geçtiğimiz yer, adam karşı tarafa geçti. ben de düz gittim. ama aynı istikamette gidiyorduk. (yanlış hatırlamıyorsam). ben salak salak yürürken adam geldi yanıma. evin nerede senin falan dedi, korkmuştum çünkü babamlar o zaman korkutuyorlardı beni organ mayfası var bak falan diye. kaçmaya çalıştım adam tuttu daha da çok korktum. sonra adama anlattım durumu, adam tamam gel polise gideriz dedi. tam yolda gidiyoruz o zamanlar genel seçim vardı babam da milletvekili adayıydı. direklerde falan afişleri asılıydı. aaa babam dedim adam durumu çaktı, aradı telefonla. babam evi tarif etti, adam eve götürüyordu ki abimler karşıdan koşa koşa geliyorlar adamı dövmeye. adam korktu dur dur ben çocuğu babana getiriyorum görüştük falan dedi. abim çok sinirlidir ama o sıra kaybetmekten korktuğu için kucağına aldı. evin sokağına bir geldim herkes dışarıda beni arıyor. annem ağlıyor, babam telaşlı... adam bir daha kaçarsan seni kulaklarından tavana asarım dedi kaçış o kaçış bir daha kaçmadım.
ama şimdi benim için ağlayacak, benim için telaşlanacak bir annem yok. özledim be...