özellikle son yıllarda basımını gerçekleştirdiği kitapları oldukça yüksek bir meblağ ile okurla buluşturan yayınevi. en son bejan matur'un 'kader deniz'i kitabıyla buluşmaya niyet ettiğimde, kitabın etiket fiyatının 35,00 türk lirası olduğunu görünce bu buluşmayı biraz ertelemek zorunda kalmıştım. bulaşmayı ertelemek zorunda kalmam beni çok da üzmedi. nasıl olsa bir kitabı beklemenin güzel olduğuna inandırıldım. benim üzüldüğüm şey, bir kitaba, özellikle bir şiir kitabına böyle yüksek bir fiyatın revâ görülmesi. bu beni üzüyor, evet bildiğin. öncesinde cahit koytak'ın 'yoksulların ve şairlerin kitabı' -üç kitaptır- ile buluşmamda üzülmüştüm böyle. böylesi yüksek bir meblağın şiirin fıtratıyla ters düştüğüne inanıyorum. zira şiir, tabiatı itibârıyla garip ve yoksuldur. bazısına bir nasihattir, bir öğüttür. gerçi kitaba böylesi yüksek bir meblağ koymak, şiir kitabının yoksulluğuna ve garipliğine zevâl getirmeyecektir kuşkusuz. ama şiirin durduğu yeri göstermesi açısından -ki bu yer gölgelik bir ağacın altıdır. çok durmayacaktır şiir burada. zira bu dünyaya alışık değildir şiir. ötelidir- şiir kitaplarının düşük bir meblağ ile okuyucusuyla buluşturulması gerektiğini düşünüyorum.
gelgelelim dünyabizim'in daha önceden timaş ile gerçekleştimiş olduğu timaş kapitalist mi? başlıklı röportaja. tabii ki yayınevi bu soruya hayır cevabına karşılık gelecek nitelikte argümanlar öne sürerek, kapitalist olmadığı vurgusunu yapmıştır. kaldı ki öne sürdüğü argümanlar (kitabınıza reklam yapmanızı, yazarınıza değer vermenizi, telifini düzgün ödemenizi, dağıtımınızı, kitabınızı önemsemenizi, okura ulaştırmanızı vs. için bu gerekli) bir yayınevi için makul görülebilir kendince. timaş yayıneviyle, kitap zamanı'nın birbirine ne kadar yakın çizgide olduğunu bilenler bilir. hatırlıyorum da bundan yaklaşık üç-dört sene evvel, zaman kitap eki'nde murat tokay'ın -yanlış hatırlıyor da olabilirim; can bahadır yüce de kaleme almış olabilir- bilhassa iletişim yayınları ve yky yayınlarını hedef alan eleştirel bir makalesi yer alıyordu. o makalede mezkur yayın evlerine getirilen eleştirilerin başlıcası, bu yayın evlerinin kitaplara oldukça yüksek bir meblağ biçiyor olması idi ve bu yayınevlerinin kapitalist yayınevleri olduğu imâ edilmek isteniyordu. yine aynı dergide timaş yayınlarından övgü ile söz ediliyordu. -övgü ile söz edilmesine karşı değilim ve diğer yayın evlerine getirilen eleştirilere de sözüm yoktu. hattâ haklılardı. mâmafih- daha sonraları zaman kitap eki, ek olarak verilmemeye başlanmış ve artık belli bir ücret karşılığı ile satılmaya başlanmıştı kitap zamanı adıyla. meseleyi bağlamak istediğim yer şurası: acaba kitap zamanı geçmişte haklı olarak bazı yayın evlerine getirdiği bu yönde bir eleştiriyi, bugün timaş yayınları için de yazabilecek ve iğneyi kendine batırabilecek mi, çuvaldızı başka yayınevlerine batırmışken hazır.