trabzonspor'da başkanlık yaptığı dönemle ilgili anlatıyor;
"bir gün cuma namazına gittik, Sağımda Şenol Güneş (dömemin Trabzonspor teknik direktörü), solumda Ünal Karaman (dönemin yıldız futbolcusu) vardı. imam efendi tekbir getirip namaza durmak üzereydi ki hareketliliği fark etti. Ellerini kulaklarına kadar kaldırmış olan imam efendi, beni görünce ellerini indirdi ve yüzünü kıble istikametinden bana çevirerek, "Başkan ne ettun Arçil'lan Şota'nın işini, hallettun mi?" diye soruverdi. Caminin içinde birden buz gibi bir hava esti. Tüm cemaat gözlerini dikmiş bana bakıyor ve vereceğim cevabı büyük bir merak ile bekliyordu. "Hocam her ikisi de tamam. Mukaveleleri de imzalattım" deyince, imamın yüzü güldü, cemaate döndü. "Cemaat, başkan Arçil'lan Şota'yı aldi. Hayden şimdi namaza duralum. Allah kubal etsin." dedi. Sonra tekbir getirip namaza durduk"
transferden sonrasını anlatıyor;
Şota-Arçil'den çok sıkıntı çektik. Şota-Arçil 6 ay evvel bizde kiralık oynamıştı, çok gol atıyorlardı. Biz de aldık getirdik, bir maç kötü, iki maç kötü, üç maç kötü, dördüncü maçtayız. Biz öndeyiz, arkadan da birisi bağırıyor 4 maç kötü ya, 'Ha bu yönetim ne kadar geri zekalıdır aynı adamdan 2 tane aldı' diye."