3 pasta var aklımda bugün
104'ler de bir gece hiç aklımızda yokken ortaya cıkarttıgın
kutlanmamıs atlanmıs dogum günleri için hani
her zaman ki gibi ne güzel de düşünmüş yunus demiştik
kim derdiki sadece bi kac gün sonrasında ne de güzel aklındaki bi sürü seyi de yaptı yunus diye
konusucagımızı bunu
kim derse desin inanmazdık da zaten aslında inanamazdık ki
"cok erken, bu yüzden artık hep eksik"
şimdi bugünün tek telafisi de güzel anları hatırlayıp, sadece dua etmek ya hani bizim için
'eksik' hissediyorum işte bu yüzden,bu yakıyor biraz canımı
elimden bir şey gelmiyor gibi bilmiyorum işte
bildigim tek sey eminim görüyosun bizi,görüyosunuz 3 ünüzde aslında her seyin farkındasınız
artık nasılsa..
her insan su hayatta yunus ertan'ı tanımıs olmalıydı
bir kere de olsa yunus ertan'la sohbet edebilmiş olmalıydı,neyseki biz
seni tanıyabilen sanslı insanlardandık yunus, bu yüzden iyiki dogmussun..
"yoklugun" hissedildigi zaman her ne kadar saplansada içimizde bir yerlere
ben yine de sana "iyiki varsın" diyebilirim sadece
yarın ice tea siz gelicegimizi de sakın düşünme olur mu?
bugün 12 şubat, bilmem kaç gündür bilmem kaç gün sonra yunus'un doğum günü diye içimden geçirip durdum. evet, yarın yunus'un doğum günü. bugünü mü bekledim, sanırım.
''ah be yunus!'' demek yerine, ''vay be yunus!'' demek geliyor içimden. 6 ay olmuş.. artık insanın ağlayası da gelmiyor, böyle konuştukça kahkahalar atası geliyor, çünkü konuşulanlar hep güzel şeyler.
tatil oldu, okula gittim. öğrendim ki, kardeşin lise binasına geçmiş artık. tanışma fırsatım olmadı hiç kardeşinle, ama hep seni gördüm onda herkesin gördüğü gibi. ''yunus!'' diye kolunu tutasım geldi, yapamadım. gördüğüm zamanlar ona bakıp durdum. belki ''niye bakıyo ki bana şimdi?'' demiştir içinden, olsun. ben sana söylemiş oldum, sorma sonra..
oytun için çok güzel birşey yapılmış, söylemeye gerek yok, ona gittik. slayt gösterisi yapmışlar, yine üzüldük elbette. ama ne olursa olsun ahmet'in ''yunus bu fotoğrafta dik durmuş.'' demesini ve gülmemizi unutamam. eminim sen de bir sırıttın yani..
sonra yanına geldim. (söylediklerim aramızda) oturdum ya yanına, yağmurdan dolayı çamur olan pantolonumu annemden nasıl kaçırdım bana sor sen! sayende bir bezle pantolon güzel bir şekilde nasıl silinir onu öğrendim.
şahsen doğum gününü antremanlara ya da okul günlerine denk gelmediği sürece kutladığımı pek hatırlamıyorum. ama sen severdin hatırlanmayı. kusura bakma be yunus, ne kadar geç kalınmış olursa olsun kusura bakma.
hoşuma giden birşey var, seni iyi tanıyan herkesin bunu yaptığına eminim. biriyle tanıştıkları zaman, ya da başka birisi iyi arkadaşlarının iyiliklerinden bahsettiği zaman seninle kıyaslıyorlar. bundan da eminim; kimse karşıma gelemez bu konuda, senin yanına yaklaşamıyorlar. ''yok be abi!'' dediğini duyar gibiyiiiim!!
ben 10 yaşındaydım seni tanıdığımda, o zamana kadar neler yaşadın bilmem. bildiğim bir şey varsa, o da amerikan tıraşındır. onu da sonradan gördüm ama, senin imajın haline gelmiş sanki. yakışıııır!
söylemek zorundayım, yarın doğum gününde yasını tutacaklar vardır. biri de benim. bu parti başka parti olacak ama, yarın yine senin günün olacak, diğer 363 günün de olduğu gibi. batıl inançları olur insanın, 1 günü uğurlu sayarlar. benim olmasa da, senin olsun. sadece 1 günün uğursuz olsun, diğerleri senin olsun.
ben şiir yazamam, günlük tutmam, öyle defterlerim yoktur yani. böyle yazıları kendimi yüceltmek için değil, seni yüceltmek için yazıyorum. herkes bunu bilsin, yeter.
sıkılmadan söylemeye devam edeceğim, yunus, oytun, kubilay!! ''hatırlanmaya devam ediyorsunuz.!''
