başlığın aslı " babanın, eve gelirken 1 kilo beyaz çimento al sebebini sorma demesi " olacaktı ama delemedik sınırı.
güneşli ama soğuk bir ankara gününde arkadaşlarla toplanmış ne yapacağımızı düşünürken derinlerden gelen bir ses "hadi pes atalım" dedi. biz de dinledik ve cafeye doğru yürümeye başladık. mekanın önünde diğer tanıdıklarla hasret giderdikten sonra oturduk o rahat, insanın uykusunu getiren kırmızı koltuklara. kollar ayarlandıktan sonra başladı oyun, oyunun ortasında benim telefonum çaldı, " kim lan bu oyunun ortasında " diyerek çıkardım telefonu. baktım ki babam arıyor. allah allah noldu ki akşam akşam diyerek açtım telefonu ve şu diyalog geçti aramızda;
s: suylakafabulanadam
sb : s'nin babası
s : alo baba noldu?
sb: napıyon nerdesin?
s : arkadaşlarlayım baba pes atıyoruz tam da gol atıyolardı iyi oldu aradığın.
sb: he neyse şey dicektim, açık hırdavatçı, boya türü satan yer bulabilirsen
s : hırdavatçı mı? ( millet konuşmaya dikkat etmeye başlar )
sb: hee, gelirken bi kilo beyaz çimento al ne yapacağımı sorma.
s : bi kilo beyaz çimento mu alıyım gelirken? ( millet birbirine bakıp gülmeye başlar )
sb: hee 1 lira falandır zaten.
s : napcan baba çimentoyu milletin babası ekmek falan ister sen çimento istedin idolümsün vallahi.
sb: yauv sanane ne yapacağımdan sen al getir.
s : niye söylemiyon ne yapacağını karanlık işlerde misin baba?! ( topluluk iptal )
sb: hadi bekliyom. ( kapatır )
3 saniye şoktan çıkamadım lan sözlük. adam arkadaş çevremde ün yaptı. meğerse banyodaki fayansların arasını dolduracakmış. e bunu söylemek çok mu zor baba. söylemediğin iyi oldu ama gırgır malzemesi çıktı bize.