bugün bir ayakkabı almaya kalktım buradan, çevirmediğim entrika kalmadı. ayakkabı bölümü tam bir karmaşa. ayakkabının birini buluyorsun diğer teki mağazanın diğer ucundaki deneme bölümünde duruyor... her neyse sadede geleyim. ben deniz buradaki bir ayakkabıyı çok fazla beğendim ve alıp denedim. bazen "cuk" diye oturur ya aynen öyle oldu işte... geri döndüm diğer tekini almak için ama o da ne! diğer teki yok ayakkabının... bir süre dolandım, aradım taradım ama nafile. tam ayakkabıyı geri bırakmak için reyona geri dönerken, bir anne oğulun elinde gördüm beğendiğim ayakkabının diğer tekini... elimdeki ayakkabıyı hemen arkama sakladım ve geri geri yürüyüp deneme bölümüne oturdum. acaba o da 42 numaramı diye düşüncelere daldım... anne, oğul ayakkabının diğer tekini arıyorlardı ve bütün mağaza çalışanlarını seferber ettiler. her yer aranıp-tarandıktan sonra delikanlı üzüle üzüle bıraktı ayakkabımı * sonra mağazayı terk ettiler. hemen gidip ayakkabıya baktım ve o da 42 numaraydı * kadınların neden kıyafet konusunda bu kadar yırtıcı olduğunu bugün anladım... kasaya gidip ayakkabıları verdim. kasiyer "az önce bu ayakkabının diğer tekini her yerde aradık, siz nereden buldunuz?" dedi... şuralardaaa bir yerlerdeeeydi dedim. ayakkabıları satın alıp kaçtım... umarım çocuğun gözü ayakkabılarda kalmamıştır... yazık ya harbi içim acıyor şimdi... eğer bu yazıyı görüyorsan özür dilerim kardeş * ama ayakkabılar gerçekten çok fenaa *