1.
-
kahraman tazeoğlunun seslendirdiği şiir.
Zamanla geçmişi özlüyorum
biraz çocuk olmayı
biraz affedilmeyi
biraz günahsız olmayı bağışlanmayı
korkmamayı ölümden
korksam da unutmayı
karanlığın konuştuğu noktada
bir annenin bağrına sığınmayı
çiçeği olmayı yeryüzün
hayaller biriktirmeyi
naz provalarını özledim
Kim demiş ;yaş otuzbeş yolun yarısı
hemşerim belki de sonundayız yolun
belki de derin bir uykudayız
ama bu dehlizlerde unutulmuş da değiliz
çocuk gibi bakmayı hayata
masum olmayı her hatada
kaybetmemeyi sevginin tadını
tüm renklerin güzel olduğunu bilmeyi özledim
Zamanla küçüldü hayatlar
büyüdükçe çöl oldu boşluğumuz
ihanetin varsıl dokunuşunda
karardı yeryüzü
çoğaldı bir ateşin alevi
sonsuza akan gözyaşlarıyla kirletmişiz
yeryüzü mescidini
gökyüzünün doğurganlığı susmamız için
söz vardır yaralar adamı
söz vardır karalar adamı
söz vardır sarar yaraları
insanı adam kılan sözler de vardır
Filizlendi içimdeki saklı tohum
mevsim sonbahar
hiçbir şey sevda kadar eski değildi bu coğrafyada
sonra sevdalar da kirlendi yeryüzü bataklığında
binbir rengiyle gülümserken bir şehir
en solgun renkleriyle ağlar şimdi Beyrut ve Filistin
toprağa koşarak gelen yağmurlar
neden yumuşatmaz kan fışkıran yürekleri
Aynalara yansıyan bu ben değilim
kalbi kırık bir kentin ellerinden tutmayı
içimizdeki boşluğu doldurmak için nefes olmayı
bir isyanın kıratına binip gitmeyi
sormak içindir hepsi
yılların
ve yıkımların hesabını
yıl 2007
zamanla geçmişi özlüyorum
biraz çocuk olmayı
biraz affedilmeyi
biraz günahsız olmayı bağışlanmayı
korkmamayı ölümden
korksam da unutmayı özledim
hiç göremedim ama
dosta huzur
düşmana güven verenleri
muhabbet fedâilerini
özgür kuşların sesini
can verenleri dünyanın damarlarına
kurşun yerine gül saçanları
şafağı
baharı daha çok özledim
Yaşım yirmi dört
meçhul vaktin kalbinden geçiyorum ömrün
yazgının en bilinmeyen noktasında
ayaklarımızın altında depremler geçiren bu çağda
sesleri susturulanlara ses olmak için
yolun başındayım daha
biliyorum