türkiye cumhuriyeti için düşünüldüyse yanlış kurgulanmış olan başlıktır. türkiye cumhuriyeti'nde, "laikliğin olduğu iddia edilen bir ülkede doğup laikliği uyguladığını zanneden devlet sistemi" vardır denebilir. örneğin, içerisinde diyanet işleri başkanlığının neden var olduğuna akıl sır erdirilemez. hani din işi ayrı devlet işi ayrıydı?
ha demek ki laikliğe dayalı sistem bu ülkeye birkaç gömlek büyük gelmiştir. çünkü yüzyıllarca el etek öpen zihniyetin bir anda sihirli değnek dokunmuşcasına laikliğe inanmasını kimse beklememelidir. bu bir süreçle olabilirdi ama malesef atatürk'ün vefatından sonra atatürk'ün yarısı kadar bile bir lider çıkmamıştır. koyun gibi güdülmeye alışmış olan halk, bugün kendi seçtikleri, kendilerini temsil eden milletvekilleri karşısında el pençe divan durmaktadırlar. dalkavukluk, rüşvet, kadrolaşma almış yürümüştür.
başbakan'ın padişah edaları da bu eksikliği doldurabilmesinden sebep senelerdir bu bir kısım halktan büyük destek gördüğü içindir. kısacası dönüp dolaşıp padişahım çok yaşa'ya gidiyoruz.
not: elbette atatürk'ün kurduğu bu halk odaklı sistemi benimseyen aydın yurttaşlarımı tenzih ederim.