aslında yazılabilecek o kadar çok şey var ki kendisi hakkında. neşeli günler filmiyle mi başlasam işe, yoksa hababam sınıfıyla mı, yoksa diğer filmleriyle mi bilemedim.
bir oyuncu düşünün. rolünü layıkıyla yapmanın yanında, büründüğü karakter her ne olursa olsun her kesime hitap edebilsin, onların saygılarını ve sevgilerini kazanabilsin. yeri geldiğinde inatçı ve dediğim dedik koca olsun. yeri geldiğinde idealist ve öğrencilerini çok sever bir hoca.
görmedim ki onun hakkında bir tane kötü laf söyleyen. ne kadar kutsal bir durumdur bir oyuncu açısından. ne kadar şahane.
bilmem... belkide her yoğun bakıma girdiğinde sevenleri tarafından ''aman mahmut hocam üzme bizi'' söyleriyle, dualarıyla yeniyordur azrail i. belki birileri gerçekten sesimizi duyuyor ve biraz daha zaman veriyordur her seferinde.
eğer öyleyse, yine; aman hocam üzme bizi. ne olur gitme kemal sunal gibi.