kültür icad edilme bakımından enterasan bir kelimedir. fransızlar medeniyet kelimesini icad edip kendilerini medeniyet sahibi olarak ilan ettiklerinde almanlar buna bir mukabelede bulunma ihtiyacı hissederler. ve bu mukabele işi sonunda kültür kelimesi icad olunur. yani siz medeniyet sahibi bir milletseniz bizde kültür sahibi bir milletiz dediler.
tam bu noktada bizim modernleşmemiz ikinci dünya savaşına kadar ağırlıklı olarak fransız kaynaklıdır. veya başka bir ifade ile fransız modeli örnekleri üzerindendir. ama içimizde bulunan ve özellikle sosyoloji ile hemhal olanların alman hocalardan etkilenmesi ile kültür medeniyete galebe çalar.
oysa biz bunun bizdeki mukabili olan bir kelimeyi kullanıyor idik. daha öncesinde ibn-i haldun'un "umran"ı ve ziya gökalp'in "hars"ını da zikretmemiz lazım.
evet biz buna mukabil olanı kullanıyorduk. yani fransanın medeniyeti ve almanın kültürü var ise bizimde bir ananemiz, bir örfümüz, bir geleneğimiz vardı. ve fakat cumhuriyet ile birlikte eski olan herşey kötüdür anlayışı milletin zihnine kazınmaya başlandı. eskiyi anlatan eskiden hale ve yarına geçişi sağlayan gelenek/anane/örf reddedildi. ve bizden olmayan bir kelime ile biz tanımlanmaya başladık. islamın medeniyetini türkün kültürünü bu şekilde icad etmiş olduk.
oysa geleneğe kimse itiraz etmezdi. yani kürtler geleneklerinde gelin almayı şöyle yapar denildiğinde, veya türklerin geleneğinde taziye kabulü bu şekildedir denildiğinde bir problemle karşılaşılmıyordu. ve bu geleneklerin yekunu hep birlikte bizi veriyordu. taki cumhuriyetin ithal ettiği medeniyet ve kültüre kadar.
işte iyhal edilen medeniyet yaşayan bir din olan islam'ı hayatın dışına attı. islam medeniyeti diye bir şey yoktur. medeniyet fransızların sömürgelerinden elde etikleri ile icad ettikleri bilimsel eserler, çeşitli yapılar, ve müzik resim gibi şeylerdi. ve bu yüzden akif buna tek dişi kalmış medeniyet dedi. yani kan ile beslenmiş, binalarında harç olarak kan kullanmış medeniyet. bu yüzden bu kelime ile islamın yanyana zikri hep soru işareti doğurdu.
kültür kelimeside yapı itibari ile ulus anlayışı yani kavim anlayışını ortaya çıkardı. yani bir türk kültürü dediğinizde artık ortada ırk/kavim vardı. haklı olarak bir diğeri senin kültürün varda ben kültürsüz müyüm dedi. ve o da kendi kültürü olduğunu söyledi. işte geldiğimiz noktada kelime ve kavramlardan yola çıkarak içinde bulunduğumuz serencam.
bu noktada müslümanların geleneklerine/örflerine/ananelerine sahip çıkması gerekmektedir. eğer bu gerçekleştirilmez ise, ya kan ile inşa edilmiş medeniyet veya bir başkasını hor gören kültür arasında seçim yapılması gerekecek.