birilerinin arkasına saklanmadan yaşamanın sonucudur. kırılgan ağlak kız olmadan, sürekli birilerinden sana çikolata yağmaması. kimseden ilgi beklemedim. fazlasından nefret ettim. kişiliğime oturtamadım. annem bile beni kolayca kucaklayıp öpemedi. arkadaşlarım bana sarılıp oturmazlar. nefret ettim temastan. bir gün bayıldığımda bile, kendime geldiğimde ilk yaptığım ayağa kalkıp ben iyiyim diyip en köşeye oturmaktı. herkes kırılgan insanlara nasıl davrandığının farkında değil. ben ise o kadar sert durdum ki, "ona bir şey olmaz" dediler hep. "o halleder". yanımda arkadaşım "üşüdüüm been" derdi, herkes onun peşine pervane olur, kahveler yapılır, battaniyeler örtülür. ben donsam dahi üşüdüm diyemem. bazen bir arkadaşım anlar. sormaz. sadece anlar.
19, 20 kaç yaşımda olursam olayım gerçek beni kimseye açamadım. dert anlatmayı beceremedim. destek alamadım bu yüzden. "neden" dediler, "anlat ne oldu?" hep "bişey yok" diyenlerden oldum. 6 yaşında tacize uğradığımı ilk defa 13 yaşımda söyleyebildim. birinin beni kırdığını, çocukken oyun oynarken nasıl hakkımın yendiğini. kendimi savunacak kadar bile konuşmadım. hakkımı savunmayı bile 19 yaşımda öğrendim. mesleğim olmasa onu da beceremezdim.
bir gün aşık oldum, sevdim, sevildim. ve yine konuşamamaktan kaybettim. ben böyleydim ben böyleyim diyemediğim için. konuşmaktan korktuğum için. anlatamadığım için.
temasta bulunamıyorum. konuşamıyorum. kim benim yanımda duracak? beni seven her adamı en uzağa kaçırdım. en aşık olanı bile gitmeyi seçti. tüm iyi huylarım, özelliklerim. ne varsa. hiçbir işe yaramıyor.
arkadaşlarım var. bir gün olmayacaklar. sağlam bağlar kuramıyorum. onlara yardım ediyor, dertlerini dinliyorum. bana ufak bir minnet duygusuyla bağlılar. memlekete gittiler. arada nasılsın diye mesaj atıyorlar. iyiyim diyorum. başka bir şey demedim ki hiç.
hayat boyu yalnız kalmak bazen kader.
artık kabulleniyorum.
gene de yaşamaktan mutluyum.