son bölümüyle anlamsız ve "bok mu var yani" temalı olaylara ev sahipliği yapmış dizidir:
- cemile osman'ı babaannesine bırakmak için eski mahallesinden geçerken ali ve caroline'i görür, "osman, şimdi çok hızlı koşucaz tamam mı oğlum?" der ve koşmaya başlar. (bi dakka lan, noluyo, niye koşuyo ki bu şimdi?)
- aylin soner'in çiftliğinde, ata binmiş doğa gezisi yapıyorlar, aylin birden hıaağ deyip tepikliyor atı, at koşmaya başlıyor haliyle. aylin'de bir afra bir tafra... (ne bu şimdi neden böyle yaptı ki bu?)
- berrin, okulun önündeyken 'onun arabası var güzel mi güzel hakan'ı görür. arabanın önüne atlar, hakan arabadan çıkar, berrin "alçaağğkkk! hadi şimdi de vursana banaa!" diye böğürür. (lan dayak yediğin an aklın yerinden mi çıktı neden beş yıl sonra tepki veriyorsun? hayır yoluna atlayınca on kaplan gücünde mi oldun? önceden nasıl çaktıysa suratının ortasına, o an da öyle çakabilir pek nihayetinde. şimdi de vursana ne demek? hakan dopingimi aldım geldim. antrenmanımı da yaptım. ahmet beni kum torbalarıyla çalıştırdı. şimdi seni dövebilirim, öcümü alıcam. hı hı berrin, evet.)
- düğün akşamı, nikah memuru gelmiş, saçı kuş yuvasına dönmüş caroline beklemekte, ali de kafasına dank ediyor "ben gideyim de şu balıkçıyı vurayım geleyim, kafam rahat etsin öyle kıyarız nikahı" modunda gayet rahat bir şekilde düğün yerini terk edebiliyor. neriman caroline'e "ali abi yok, gitmiş" dediğinde ise caroline'in tepkisi "niin yok, neğede aeğli?" oluyor. (oha lan ben ayağa kaldırırdım ortalığı, kadın sadece büzdü çemçük ağzını o kadar.)
yine bir salı akşamı, nam-ı diğer "osman" gecesi; aldım sürahi büyüklüğündeki kupamı doldurdum nescafeyle, amacım keyif yapmak. o kadar eminim ki korolin'in "aeeğli, ne diyoğ sen" tarzı cümleleri bir bir sıralayacağından... geçen bölüm ali'nin eve girerken korolin'in taklidini yapması gibi, ben de oturduğum yerden korolin'in yarraa yidik ifadeli suratını izlerken söylediği anlamsız cümleleri tekrar edecektim. ama gel gör ki sevgili sözlük, yarraa yidik surat ifadesi lönk diye benim suratıma yerleşti. ali kaptan sana bu yüzden çok kızgınım. keyfimin içine ettin. ne bu kelime oyunları yani? kapıdan girerken kadının taklidini yapıyorsun dalga geçerek, bu davetiyeler hükümsüz diyorsun, sonra da "bunlar hükümsüz çünkü ben sana düğün yapıcam eki eki" deyip izleyicilere resmen bir iki buçuk işareti çakıyorsun. oldu mu şimdi bu?
dizilerdeki düğün alışverişi-gelinlik beğenme sahnelerinin farzıdır: ilk denediğin gelinlik iğrenç olmalı. esas gelinlik son denediğin olmalı. ali'nin de beyanatına göre anladık ki caroline mağazaları alt üst etmiş falan... iyi hoş da, e insafsızlar, o rahibe kıyafetinden bozma şeyi nasıl giydirirsiniz o kadına yahu? hadi ali'nin durumunu anlayabiliyorum, adam bezmiş mağaza dolaşmaktan, alsın birini de kurtulayım diyor. ama terzi abla, sen nasıl "evet bu çok güzel oldu çok yakıştı" dersin o 'şey' için? hayır başka model mi bulamadınız giydirecek? ayak bileğinde biten gelinlik mi olur lan? yemin ederim dizi bitene kadar güldüm o 'şey'e. belinde kurdelesi var bir de asdşfg. allahtan korolin bebişim zevkli kadın da, uymadı sizin o sikimsonik zevkinize. tü allah cezanızı vermesin, ilahi.
nörimağn, yavrum benim. düğün günü bal kabağına dönmüş saçınla etrafta fiti fiti gezinmeyi biliyorsun ama, insan olmayı öğrenemedin bir türlü. sen ve ekibin, dedikodu yaparken öleceksiniz anladığım kadarıyla. geberin pislikler demek istiyorum. cemile ne bitmez çilen varmış garip ana. aldatılan sensin, çocuklarınla beraber kapının önüne konan sensin, arkasından dedikodusu yapılan, namusuna laf atılmaya çalışılan, üç beş kendini bilmez boş beleş insanın ağzına sakız olan yine sensin. hayat ne tuhaf.
zannedersem senaristler yakarışlara bu bölümde cevap verdi: geçen bölümde balıkçının dövülmesini neredeyse eline çekirdek alıp çiti çiti yaparak izleyecek olan balık hali sakinleri bu bölüm ali'yi baştan uyardı. aklını alırız ali kaptan havası verdiler bir nevi. helal dedim ben de, o kadar.
ve bu bölümün sürprizi: caroline'in kına gecesi. nihal ziyagil'in koca götüyle behlül maskeleri eşliğinde eğlendiği meşhur kına gecesinden sonra, caroline'in kuru götüyle "ben köyümü özlerim" fonunda oynamaya kalkması gerçekten muhteşemdi. etrafında neler olup bittiğini anlamayan bir embesil gibiydin korolin asdfşhjg. neriman da yazık, ağla da ağla diyor. ne ağlaması ulan elin hollandalısı ne anlasın senin kına gecenden? ce-ee yapınca gülen bebekler gibi, "pişt moriyelelelli yar niranirininom"daki 'pişt'e gülen bir insan var karşında, sen "hem annemi hem babamı ben köyümü özlerim" diye kendini yırtsan kaç yazar? ağlaman lazım diyor ya, alemsin nörimağn. kına gecesine katılan ahaliye de söyleyecek söz bulamıyorum. neriman'ın günündekiler gitti diyelim, geri kalan kadınlar nerden çıktı behey? mahalleli sinir olmuyor muydu bu korolin'e? olmuyormuş demek. hmm. bu arada mutfaktaki merdane de yok olmuş. korolin, ne yaptn onu merak ediyorum bebişim.
şarkı yarışması ön elemelerde gitar çalan çocuk karizması gördük bir adet. mete'nin gitaristi çocuk, izleyiciler arasındaki saçı iki yandan örgülü kızı gözleriynen yedi. kız da onu tabi. bunlar güzel şeyler ne de olsa. bir tane de mete'ciğime bulsalar ne hoş olacak. oysa zavallım sahnedeyken sürekli ablası aylin'e bakmakla yetindi. yazık değil mi bu çocuğa yahu? yapın şuna bir güzellik be senarist, hadi be senarist...
necati'nin de mete'nin de şarkı söylemesine dayanamıyorum. necati desen van tu tri for diye girer şarkıya, mete desen coşup havaya tekmeler savurur, "çok uzun zamandır bu sektördeyim" insanına dönüşür. hele hele son hamle olarak tam mete göt olacakken incioca'nın çıkıp "necati bir yerde yanılıyor, mahkeme kararıyla ben artık bu okulun öğretmeniyim yıhahah" olayı bana fazla zorlama geldi. mete'nin başarısına, necati'nin göt oluşuna sevindik, orası ayrı.
ahmet'in bir numaralı arkadaşı olan solcu çocuk, adını bilmiyorum ama çok tatlısın bebişim. hakan'ın ağzını burnunu kırman zaten on numero davranış ama ahmet'e posta koyman da ayrı güzeldi. uu beybi güzel bi hareketlenme oldu bende insanına dönüştüm inan olsun. sülüman number one, sen de ondan sonraki favorimsin bundan böyle.