minarelerin yalnızca vakit uyarısı yaptığını sanan; bununla birlikte kendisinin ve kendi hayat tarzının çevreye verdiği rahatsızlıktan hiç bahsetmeyen yazarların istemediği minarelerdir.
siz bugün çıkıp "sesten rahatsız oluyorum" deyip minarelerin (aslında camilerin ya neyse) yok edilmesini isterseniz yarın da bir başkası çıkıp barlar ve gece kulüplerinin gecenin geç saatlerine kadar açık olduğunu ve son ses müzikle insanları rahatsız ettiğini; bu mekanlarda uyuşturucu ve fuhuş ticaretinin çok daha rahat bir şekilde yapıldığını; ahlaki erozyonun buralarda zirve yaptığını ve daha reşit bile olamamış kızların ve erkeklerin ne iğrenç hale düştüklerini(kimse bu tip mekanları temiz yerler olarak göstermesin. çok sık olmasa da giden biriyim , biliyorum.) söyleyip aynı şeyi eğlence mekanları için isteyebilir. eğer siz kendinizi haklı görüyorsanız bu görüşü öne süren insanlar çok daha haklıdırlar. siz sadece günün belli saatlerinde sesten rahatsız oluyorsanız o insanlar sesten , suçtan ve ahlaki erozyondan sürekli şikayetçi oluyorlar çünkü.
eğlence mekanları ile ibadethaneleri bir tutup kıyaslamak istemiyorum ancak özgürlüklerle ilgili konularda duyarsız davranılmasının işi bahsettiğim örneğe taşıyacağı da ortada.
ayrıca,
minareler, camiler her şeyden önce, önemli değerleri arasında islam dini de bulunan türk milleti için kutsal yapılardır. bir toprak parçasını vatan yapan temel şeyler o toprak parçası için mücadele etmek o toprak parçasında bulunan insanların çoğunluğunun paylaştığı dini, kültürel, sosyal vb. değerleri o toprağa aşılamasıdır.
minareler de islam dininin bir parçası olduğuna göre kim, ne kadar rahatsız olursa olsun bu ülke topraklarında yer almaya devam edeceklerdir.
bugün minarelerden rahatsız olanların yarın camilerden rahatsız olacakları açıktır. birer melek olmadığınızı hepiniz biliyorsunuz.