tarih itibariyle yeni yıla girilmesine tam anlamıyla ramak kala beyni sarmalayan sebepsiz sıkıntı, bitmekte olana duyulan erken bir özlem kısacası anlamı çözülemeyen karışmış yumaklar, düğümler... 27, 28, 29, 30, 3... son günü yaşamak istemeyen bir ruh var sebepsiz sanki dünyanın sonu gelecekmişcesine bir sıkıntı hali. koyulan hedeflerin ucuna bile yaklaşamamaktan, yılbaşı gecesi giydiğin kırmızı donların bir boka yaramamasından ya da dilediğin dileklerin bu sene de gerçekleşmemesinden kısacası harala gürele yaşanan bir yılın sende bıraktığı birkaç tane daha beyaz saç teli hani kapatmak için onca para döktüğün kuaförlere, hani kapatmak için yüzündeki çizgileri makyaj üstadı olduğun, hani o çizgilerdeki yaşanmışlık acı ama tatlı tecrübeler..anlam verilemeyen gözyaşı atımı zamanlar. belki de biten herşeyin ardından duyulan özlemin verdiği doluluk, hıçkırarak atma isteği bünyeden..bilemiyorum belki de ertesi sabahın dinginliğini, alkol kokan öpüşmelerden ve akşamlardan ısmarlayarak rahatlamaya gitmek...