1 hafta ya oldu ya olmadı. pazartesi günüydü işte. Okula gittim arkadaşımla buluşup. Kolkola girdik okula. Biz ilerlerken arkadaşımı bi kız durdurdu.
- hani bi kız vardı bizim sinir olduğumuz sevgi ydi adı. o ölmüş.
dedi.
ne hale geldiğimizi bilmiyorum. o an için hatırladığım bir şey varsa o da arkadaşımla birbirimizin gözlerine bakıp kalmamız.
arkadaşıma dur dedim hemen koyverme kendini. ben öğreneceğim aslını. sınıfa gittim. çok yakın bi arkadaşım var seval. gözleri şişmiş ağlamaktan. yanıma geldi. asmış kendini dedi. sarıldık birbirimize sımsıkı. ben böyle acı bilmiyorum sözlük. daha önce ölümü hiç yakınımda hissetmemiştim. sonra bizi yakın arkadaşlarını bi sınıfa götürdüler. resmen ağlama sınıfı yapmışlar. gelen yere çöküp ağlıyor orada. ağlıyoruz ama neye ağlıyoruz inanamıyoruz ki. haber geldi dün gece asmış kendini. 12 gibi falan cenazesi varmış. sabahın köründe çıktık okuldan bütün arkadaşlar. yürüdük cemevine. bizi geri çevirdiler daha var diye. her neyse zamanı geldi tekrar gittik. yanımızdan cenaze arabası geçti. o andı işte beynimden vurulmuştum resmen. gitmiyordu ayaklarım bir adım daha. zorla girdik cemevinin bahçesine. yıkamaya götürdüler. isteyen yanına girebiliyordu. istemedim ama gidemedim bakamadım yüzüne. görenlerin söylediğine göre boğazına kadar dikmişler. ayak başparmağında kırmızı ojesi duruyormuş.. ertesi gün mezarına gittik. o artık orada. fotoğrafları odamda aslı yüreğimde. allah affetsin mekanını cennet eylesin güzel kardeşim.
Bir gece yarısı
Daha onsekizindedir ölüm
Bir yandan birileri açar gözlerini
Diğer yandan başkaları kapar.
Sessizdir bir o kadar da çığlık çığlığa
Daha onsekizindedir ölüm.
Fotoğraflar bazen anlatmaz her şeyi
Ataş düştüğü yeri yakar çoğu zaman.
Feryat figan gider bir umut uğruna
Halbuki daha onsekizindedir ölüm.
Sadece ojeleri kalır vücudunda
Sapsarı saçları kesilir bir bir düşer kollara
Yakışmasa da intiharın pençesi
Daha onsekizindedir ölüm.