ösym'nin biyografisi gibi bir biyografi de hazırlansa iyi olacaktır.
2000'li yılların ortalarına kadar, yazar olmak isteyen ergen sayısının az olmasına bağlı olarak, sözlükler genellikle kendisine başvuran adayları çaylak statüsünden direk yazar statüsüne geçirmişlerdir. eğer aşırı bir talep ile karşılaşılırsa * sözlük yönetimleri şu yollardan birini izlemişlerdir. (a) başvuru sırasını dikkate alıp yazar alımlarını bir yerde kesmek (b) sözlüğün niteliğine bağlı olarak yaş grubuna göre seçim yapmak (c) başvuranların daha önce bir sözlükte yazıp yazmadığına göre alım yapmak.
ergen sayısının artması ve her ergene bir pc verilmesi neticesinde talepler artmış ve sözlükler kendi ihtiyaçlarına göre ayrı sınavlar düzenlemeye başlamışlardır. bu durumda yazar olmak isteyen ergen nesil, yazar olabilmek için aynı saatlere denk gelen sınavlardan dolayı aynı anda iki sekme açmak zorunda kalmış, ve kendisinden beklenilen şekilde genellikle başarısız olmuşlardır.
2000'li yılların ortalarına gelindiğinde, bazı sözlükler ortak hareket etme kararı almışlar ve amaçlarına uygun olarak birleşip bir sınav hazırlamışlardır. ergen sayısındaki patlama, ergenlerin niteliksizliklerinin sıralaması, optikleri okuma gibi konular ise problem olarak süregelmiştir.
2006 yılına gelindiğinde, başlıca sözlüklerin adminlerinden oluşan Sözlüklerarası Kurul, sınav işlemlerinin tek merkez tarafından yürütülmesini uygun görmüş ve Sözlüklere Seçme ve Yerleştirme Merkezi kurulmasını kabul etmiştir. SSYM bu görevi ergen popülasyonunu aşırı patlama gösterdiği 2008 yılına kadar başarıyla sürdürmüştür.
2008'e gelindiğinde ise, SSYM görevini Ergen Seçme ve Yerleştirme Merkezi'ne devretmiştir. ESYM, kendisine verilen sınav yapma görevini şu şekilde yapmayı uygun bulmuştur: ESYS, her sözlüğün sol frame'inde ayrı bir başlık açılmak suretiyle yapılmış ve ergenlere başlığın nasıl açılacağından, bakınız'ın nasıl verileceğine kadar envayi çeşit soru sorulmasıyla tam bir ahiret sınavı halini almıştır. ergenlerin pek çoğunun sorulan bu soruların cevaplarını bırakınız, terimlerinden habersiz olduğu görülmüştür. bundan dolayı ağırlıklı ergen ortalama puanını yüksek tutmak maksadıyla ESYM, ergenlere zeka seviye puanlarını ek puan olarak vermeyi kabul etmiştir. IQ puanının hiçbir katsayıyla çarpılmadan direk olarak eklenmesiyle oluşan yerleştirme puanlarının en yükseğinin 2008'de 120, 2009'da 104, 2010'da ise 77 olduğu görülmüştür. görüldüğü üzere ergen nüfusu arttıkça ters orantılı olarak IQ seviye ortalaması düşmektedir. bu da ergen nüfusu ile IQ puan ortalamasının çarpımlarının belli bir sayıya eşit olduğu ihtimalini haklı çıkarmaktadır.
2011'e gelindiğinde ESYM, adayların iki basamaklı bir sınav sistemine layık olduklarını anlayıp ESS ve EYS adlı iki sınav sistemi getirmiştir. bu sisteme göre ergen nesiller, ilk sınava girecekler, ilk sınavdan alınabilecek max. 500 puan içinden 100 puan alabilenler, EYS'ye katılmaya hak kazanacaklardır. EYS'de uygulamalı bir sınav metodu olacaktır. ergenler, yılın belirli bir gününde * sözlük merkezlerinde ** toplanıp pc'lerin başına geçirilip * öncelikle sözlüğün adresini google'a yazmadan tam olarak adres satırına yazmak için sınava tabi tutulacaklar, bu aşamayı geçemeyenler elendikten sonra başarılı adaylar, sözlük formatı hakkında bilgilendirileceklerdir. bilgilendirme yapıldıktan sonra adaylardan seçilen belirli başlıklara * entry girmeleri istenecektir. bu kadar bilgilendirmeden sonra hala sözlük formatından bihaber olan ergenlerimizden şanslı olan 3 tanesi için zall ile sorgu odasında 3 saat geçirmek üzere tutuklanacaklardır. bu şanslı ergenler, zall ile 3 saat boyunca konuştuktan sonra, topluma kazandırılmış olacaklardır. EYS'nin ikinci aşamasını geçen adaylar, gene bir kampa alınacak ve sözlüklerde geçen kısaltmaların ve özel tabirlerin ne olduğu hakkında bilgiyle donatılacak****, donatıldıktan sonra sözlük formatına uygun olarak bir başlık açmaları istenip, ilk entry'i nasıl girdiklerine bakılacaktır. ilk entry'sinde tanım içermeyen yazar adaylarından bursa'dakilerden 3, istanbul'dakilerden 3 kişi sırasıyla salca ve nuage ile yüz yüze getirileceklerdir. tüm bu aşamaları sağ salim geçen adaylar ise mülakata alınıp ssg ve zall ile muhatap tutulacaklardır. ssg ve zall'ın bakışlarındaki ve sözlerindeki gizemi çözebilen yazar adayları istediği sözlüklere yazar olarak girebileceklerdir.
2011'de ilk kez uygulanan bu iki aşamalı sistemde sözlüklere yazar olarak katılması uygun görülmüş hiçbir ergenin görülmemesi ergen popülasyonunda hala ters orantının geçerli olduğunu akıllara getirmektedir.
