dulce et decorum est

entry4 galeri
    1.
  1. ihtiyar dilenciler gibi ikiye bükülmüş, çuvalların altında
    Dizleri birbine kenetlenmiş, cadı kadınlar gibi öksürerek, küfür ettik lağım deliğinin içinde,
    Akıldan çıkmayan işaret fişeğinin ışıkları üstümüze düşünce arkalarımızı döndük
    Ve yorgun adımlarla yürüdük uzak dinlenme kampımıza doğru.
    Adamlar uygun adım yürüdüler uyurken. Çoğu potinlerini kaybetmişti
    Fakat topallayarak yürüdüler, gözleri kanla dolu. Hepsi topal kaldı; hepsi kör oldu;
    Sarhoştuk yorgunluktan; sağır, havayı delen hışırtılarına bile,
    Yorulmuş, yarışta geçilmiş Elli-Dokuzluk top mermilerinin ardımıza düşen.

    Gaz! ZEHiRLi GAZ!,çocuklar, Çabuk!---Kendinden geçmiş bir boş yere çabalama,
    Hantal miğferleri tam zamanında yerine oturtmak için:
    Fakat birisi hâla acı acı bağırıyor ve tökezliyordu
    Ve çırpınıyordu sanki ateşe ya da kireç kuyusuna düşmüş gibi...
    Loş, puslu pencere camlarının içinden ve yoğun yeşil ışıktan,
    Altında gibi yeşil bir denizin, onu boğulurken gördüm.

    Bütün rüyâlarımda, benim çaresiz görme gücümün önünde,
    O bana doğru fırlar, eriyip akarak, nefessiz kalarak, boğularak.

    Eğer bir toza dumana boğulmuş rüyâda sen de yavaşça yürüyebilseydin
    Onu içine attığımız el arabasının arkasından
    Ve baksaydın kıvranan beyaz gözlere onun yüzündeki,
    Onun asılı duran yüzüne, sanki şeytan günahtan hastalanmış gibi;
    Eğer duyabilseydin, her sarsılmada, kanı
    Gargara edilip gelen köpükle laçkalaşmış ciğerlerden,
    Kanser gibi tiksindirici, gevişi gibi acı
    Masum dillerin üstünde berbat, tedavi edilemez yaraların,---
    Dostum, söylemezdin o zaman bu kadar büyük bir zevkle
    Bir çeşit umutsuz görkeme heveslenen çocuklara
    Eski yalanı: Dulse et dekorum est
    Pro patria mori.*

    *
    2 ...