Koy uyukluyan başını, aşkım,
Benim güvenilmez kolumdaki insan:
Zaman ve ateşler yanıp kül eder
Kişisel güzelliği
Düşünceye dalmış çocuklardan, ve mezar
Kanıtlar ömrünün kısalığını çocuğun:
Fakat kollarımda gün sona erinceye dek
Bırak yatsın yaşayan yaratık,
Ölümlü, günahkâr, fakat bana
Bütünüyle güzel.
Ruh ve vücudun yoktur sınırları:
Sevgililer yatarken üzerlerinde
Onun hoşgörülü afsunlu yokuşunun
Alışılagelmiş kendinde geçmeleriyle onların,
Vahimdir Venüs’ün yolladığı görünümü
Doğaüstü acımanın,
Evrensel sevgi ve ümidin;
Soyut bir kavrayış uyanırken
Buzulları ve kayaları arasında
Yalnız yaşayanın şehvetle ilgili coşkunluğunun.
Kuşkusuzluk, sadakat
Geceyarısı çaldığında geçer
Titreşimleri gibi bir çanın
Ve kibar kimseler arasında revaçta olan deliler yükseltir
Ukala, can sıkıcı haykırışlarını:
Her meteliği masrafın.
Bütün korku yaratan kartlar önceden haber verir.
Ödenecektir, fakat bu geceden
Ne bir fısıltı ne bir düşünüş.
Ne bir öpüş ne de bakış yitirilir.
Güzellik, geceyarısı, görme gücü ölür:
Bırak tan yerinin rüzgârları esen
Yavaşça rüya gören başının çevresinde
Öyle bir karşılama günü göstersinler
Göz ve çarpan kalp hayırdua edebilsin,
Ölümlü dünyamızı yeterli bulsun;
Kuruluğun öğle vakitleri beslenmiş bulsunlar seni
istemeden yapılan kuvvetler tarafından,
Aşağılamanın geceleri bırak seni geçsin
Gözetlediği her insan sevgisinin.