m.ö. 356 yılında makedonyada doğdu.12 yaşından itibaren aristo'nun eğitimini gördü.babası philip II 336 yılında suikaste uğrayıp öldürülünce,bir yıl gibi kısa bir sürede tahtın diğer adaylarını öldürüp philip'in ölümüyle çıkan isyanları bastırarak makedonya krallığının başına geçti. henüz 20 yaşında olmasına rağmen trakya üzerine yürüyerek şipka geçidine kadar tüm trakya topraklarını ele geçirdi. dönüşte yokluğundan faydalanıp makedonyayı işgale kalkışan illryia'lıları püskürttü ve öldüğü söylentisi üzerine çıkan isyanları bastırdı. ardından babası philip'in yarım bıraktığı işi tamamlamak üzere tüm yunanistanın fethine girişti.atina ve sparta'yı ele geçirip güney yunanistan'daki tüm şehirleri yaktı,6000 kişiyi öldürdü. sadece atina demokrasisine saygı duyduğundan atina halkına dokunmadı. ardından önceki pers istilasından sonra her yunanlının hayalinde yatan işe,pers imparatorluğunun fethine hazırlanmaya başladı yunanistan, makedonya ve trakya'dan topladığı askerlerle ordusunun mevcudu 50.00 kişiyi buluyordu. bunların 5000 tanesi sarissa kullanan companion cavalry'leriydi. nihayet m.ö. 334 yılında çanakkale boğazını aşıp kuzeybatı anadoluya girdi ve pers imparatorluğunun batı satraplarını granicus savaşında yendi.ardından sert bir ilhak politikası izledi. tüm batı ve orta anadolu kentlerini fiilen kendisine bağlayarak m.ö. 333 yılında batı anadolunun fethini tamamladı. gordion şehrini fethederek yıllardır kimsenin çözemediği gordion düğümünü bir kılıç darbesiyle çözdü ve dünyayı kılıcıyla fetjhetmek istediğini herkese hatırlattı.aynı yıl pers imparatoru darius III'ün kumanda ettiği pers imparatorluk ordusunu issus savaşında yenerek suriye'ye girdi.332 yılında girdiği suriyeyi fenike limanındaki bir adaya kurulmuş tyre şehrinden başka direnişle karşılaşmadan fethetti. tyre şehrini 7 ay boyunca kuşatmasına rağmen alamayınca kuşatma makinalarının yardımına başvurdu.şehri alınca tyre'de yaşayan 30.000 kişiyi köle olarak yunanistana gönderdi.suriyeden sonra arabistandaki ilkel kabileleri ezerek mısıra girdi. mısır direnmeden iskendere teslim oldu. burada iskenderiye şehrini kurarak adını ölümsüzleştirdi.ardından mezopotamya'ya girip pers ordusunu ve darius'u gaugamela savaşın da son kez yenilgiye uğratarak pers imparatoru ünvanıyla babil'e girdi.pers imparatorluğunun başkenti persepolis'i yakıp halkını sürdükten sonra o güne kadar hiç bir yunan ordusunun gitmediği doğu irana doğru ilerledi.tüm pers satraplarını yenilgiye uğratıp iranı tamamen kendine bağladıktan sonra hazar kıyılarını ve hindukuş dağlarını aşıp afganistana girdi. burada fethettiği şehirlerden birinin reisi'nin kızıyla evlenip yerel halkın kendisine bağlılığını sağladı.ardından iskender hiçbir haritada çizilmemiş olan yerlere, indus ırmağının doğusuna geçmeye karar verdi.indüs'ü geçip hindistana girdiğinde penjab kralı porus'un ordusuyla karşılaştı ve hintlileri hydaspes savaşında yendi.ordusunu daha'da ileri, sadece efsanelerde bahsini duyduğu çin'e götürmeyi düşünürken, neredeyse 15 yıldır seferde olan ordunun itirazlarına karşı koyamayarak deniz yoluyla babil'e döndü. bir süre boyunca, uzakta olduğu sırda yozlaşan devleti düzeltmeye çalıştı, devletin kilit noktalarına pers devlet adamlarını atayarak doğu ve helen kültürlerinin kaynaşmasını destekledi. m.ö.323 yılın'da, 33 yaşında yüksek ateş sebebiyle babil'de öldü.13 yıl gibi kısa bir sürede kurduğu iskender imparatorluğu, ölümünden sonra çok uzun ömürlü olamadı.iskenderin generalleri ülkeyi aralarındaki savaşlardan sonra paylaştılar ve kendi hanedanlarının adını taşıyan yeni ülkeler kurdular.kuşkusuz iskenderin en büyük başarısı helen kültürünü afganistan'a kadar yayabilmiş olmasıdır.
ayrıca:
(bkz: granicus savaşı)
(bkz: issus savaşı)
(bkz: gaugamela savaşı)
(bkz: hydaspes savaşı)
(bkz: tyre kuşatması)
(bkz: antigon imparatorluğu)
(bkz: seleucid imparatorluğu)
(bkz: ptolemai krallığı)