kıbrıs a besleme ülke diyen başbakan

entry36 galeri
    15.
  1. kıbrıs sorununu diplomatik yollardan ve çatışmayla çözemeyeceğini gayet iyi kavramış çevrelerin, kıbrıs sorununu kendi lehlerine çözecek tek yolun aynı vatanın ayrı evlatları olan iki halkı birbirine düşman etmek olduğunu anlamış ve işi pratiğe dökmüş olmasından kaynaklanan yorumdur.
    bu sözü bir tek başbakan söylemiyor.
    başbakana destek veren entrylerden göreceğimiz üzere senaryo iyi yazılmış ve bayağı bir mesafe katedilmiş.
    dün, tarihe malolmuş boy, soy mücadelleri ile milletimi kırdıran, birbirine düşman eden zihniyet, aynı zihniyetsizliği, sınırlarla, yapay etnik ayrımlarla bugün de sergilemektedir.
    onların binlerce yıllık kavgasını anlamak bir yere kadar mümkündür de, bu ülkenin aklı başında! evlatlarının bu kavgaya taraf olmaya gönüllü atlamasını anlamak gerçekten mümkün değildir.
    ben bu kadar gerçeklerden kopmuş, iplerini kabullenmiş, aslını unutmuş, kendi kafasına silah dayamış, tetiği çekmeye dünden razı bir millet ve o milleti yöneten akılsız ve ruhsuz idarecileri bir arada bir daha göreceğimi hiç mi hiç zannetmiyorum.
    gerçeğe uyanmak için, iplerimizin boğazımıza dolanması, aslımızın yakamıza yapışması ve tetiği çekmemiz mi gerekiyor diye soruyorum ve türk milletinin yoklukta varlık bulma konusunu oldukça abarttığı ve vazgeçilmez bir varoluş şartı olarak genlerine işlediği konusunda önü alınmaz fikirlere kapılmadan edemiyorum.
    biz kendimize ancak tabutta gelebilen bir milletiz.
    bunu o kadar benimsemişiz ki çoğu zaman kendimize geleceğimizi umarak tabuta gönüllü dalıveriyoruz.
    ancak, şu da bir gerçektir ki tabutta her zaman rövaşata çekilmez.
    topu ıskaladığınız an, varlığı da ıskalayıverirsiniz.
    bu hiç mantıklı bir hareket tarzı değil.
    bin denemenin bininde de rövaşata çektiğini iddia eden futbolcunun çimleri yoluşunu gözünüzün önüne getirin.
    işte o futbolcunun hali, bir milletin tabutunu tırmalarkenki haline korkunç derecede benzer.
    0 ...
    1.
  1. Helal olsun kardeşim yazdıklarına imzamı atarım.
© 2025 uludağ sözlük