babamı her kızdırdığımda bana "terbiyesiz üzüm yok" derdi. daha doğrusu ben öyle dediğini zannederdim.
o gün bugündür babamın beni niye üzüme benzettiğini düşünürdüm. hatta kırmızı üzümlerin kızarmasını utanmakla bağdaştırıldığını bile zannetmeştim.
yıllar sonra bu lafın aslında " terbiyesizliğe lüzum yok" olduğunu ve babamın ağzından sinirle köpüklü şekilde çıktığı için bu şekilde anladığımı öğrendiğimde çok gülmüştüm.