hıncal uluç un defne joy foster yazısı

entry192 galeri
    47.
  1. hıncal uluç'un mevzuya dair görüneni salt çıplaklığıyla yazdığı yazıdır. fakat hıncal uluç'un sittin senedir bu medyayı alenen sömürmüş birisi olduğunu düşününce yazı az biraz tuhaflaşıyor. akla sanki bir eşrafını koruma kollama edasında ve içgüdüsel olarak ucu nereye gideri düşünmeden kaleme alınmış bir yazı olduğu geliveriyor.
    görüneni yazmak, hırsızın hiç suçu yok mu mantığıyla benzeşir. lakin evliliklerde ve ilişkilerde iki tarafın neler yaşadığını kestiremediğimiz için yazılanın elde kalma ihtimali doğal olarak mevcuttur. deneyimli bir yazarın empati kuruyorum edasında bu denli özele girebilmesi için geçmiş yaşantısının da çok berrak, pak, temiz ve tutarlı olması gerekir. peki hıncal'da bunlar var mı? elimizi vicdanımıza koyuyoruz pekte yok! kendine bir bakacaksın yani ya da ben olsam bakardım.
    ne yaşadılar acaba? belki bir misillemeydi yahut mutsuzluklar vardı ne biliyorsun ki sen? bildiğin iki günlük değerlemeler ışığında ahlak dersi vermek mi hıncal? kendine göre bir entelektüel tarafın vardı senin, ne oldu ona acep? entelektüellik dünya görüşünü getirmez mi? olguların arkasına bakmayı gerektirmez mi? konulara böyle siktiri boktan bilinmemezlikler içinde atlamamayı gerektirmez mi?
    valla hıncal bu ülkenin şişirilmiş bir entelektüeli olarak beni şaşırtmadı. ilişkileri 3. kişi olarak kestirebilmenin özelde neler yaşanıldığını bilmeden konuya atlayabilmenin ne şekilde olursa olsun karşısında yer alırım ben. ilişkiler doğası gereği yaşayanı bağlar, yaşayanlar içerisinde yer alan etki-tepkiden bağımsız değildir. hıncal uluç'un yorumunu yapabilmek için defne'nin eşini de defneyi de çok iyi tanıması gerekiyor. evlerinde neler oluyordu bilmek gerekiyor. yoksası zor yani. truman show edasında bir kamera falan lazım hayatlarına dair. yok demi bunlar, ee o zaman?
    bunu alan bunu da aldı tabi:
    (bkz: #10018625)
    edit: defne'yle ilgili bir şey yazmak istemiyordum hıncal uluç yazdırmış oldu!
    0 ...