kimse kimseyi kandırmasın; iki dakikalığına karma sevdanızı, iki dakikalığına entel dantel triplerinizi bir kenara bırakın. iki dakika iki yüzlülükten vazgeçin...
defne joy foster'ın hayat tarzı yaşadıkları, aile içi ve aile dışı ilişkileri hiç kimseyi ilgilendirmez. amma velakin bir şekilde bu olay deşifre oldu ve konuşulmaya başlandı. bari salak salak argümanlara başvurmayın. defne'nin evli ve 1,5 yaşında bir çocuğu olan bir kadın olarak sabahlara kadar alkollü bir şekilde eğlenip geceyi bir başka erkeğin kollarında sonlandırmaya çalışmasının, hatta boş bulunmasının, bu şekilde bir ihmalinin vs. vs. hiçbir toplum ve ahlak anlayışında yeri yoktur. kadıncağızın böyle bir durum yaşanırken vefat etmesi ayrı bir konu ayrı bir üzüntü kaynağıdır, trajediyi magazine çeviren de zaten budur.
lan oğlum manyak mısınız siz? yoksa manyak rolü mü yapıyorsunuz komple? hanginiz hazmedebilir böyle bir şeyi? hangi kadın hangi erkek bunu normal karşılayabilir? defne'nin cinsiyetinin burada önemi yok! ey kadınlar hanginiz kocanızın, sevgilinizin, eşinizin üstelik de dünya tatlısı bir çocuğun tam da ona ihtiyacı olduğu bir anda böyle bir midesizlik yapmasını normal karşılayabiliyorsunuz? bu kadar mı dejenere olduk lan?
adam doğru söylüyor; ortada yok yere linç edilen kerem bey var. herhalde dünyanın en karmaşık duygularını yaşayan bir koca var, hiçbirşeyden habersiz bir bebek var. bunları konuşan yok. varsa yoksa defne joy foster'ı gerizekalı anektodlarla gündeme taşıyan mal bir basın anlayışı var.
kerem altan'ın ifadesine göre defne'nin evli olduğunu bilmiyormuş, e bilmeyebilir. o gece tanışmışlar, lan herşeyi geçtim kerem altan'ın defne'nin kocası ve çocuğuna karşı bir sorumluluğu da yok. bu noktada kendisine sahip olması gereken kerem altan değil defne joy foster'dır. e olabilecek en boktan şekilde kadın evinde ölmüş adamın, bir talihsizlik de adam yaşamış zaten. üstelik bir cinayet soruşturmasının baş zanlısı konumunda ve kamuoyunca deşifre olmuş bir adam, ne yapacaktı yani, yaşadığı şeyleri polise dosdoğru anlatmayacak mıydı? olanları polisden saklamak da suç değil mi? ağa hangi kafayla yazıyorsunuz bunları yemin ederim anlamıyorum. yok delikanlı adam söylemezmiş, yok ölünün arkasından ne gerek varmış? mal mısınız ağa? cinayet soruşturması diyorum, adamın dötünü keserler diyorum. suç diyorum...
ortada bir koca varmış; hala ağlayabilen, göz yaşı dökebilen, acısını erdemi ile yaşayan bir adam, bir baba var... dramın en babasını bu adam yaşıyor ağalar. belli ki karısını seven bir kocaymış, belli ki durumdan haberi dahi yokmuş, onun dramını konuşan yok. hala defne'nin evliliğinin mutlu fotoğraflarını yayınlayarak bu adama ne kadar zarar verildiğinin dahi kimse farkında değil. karısı kendisini ve küçücük evladını aldatmak üzere iken başka bir adamın evinde ve kollarında ölen bir adam var la ortada ey salaklar!
defne joy foster'a allah rahmet eylesin, eğlenceli, sevimli ve sempatik bir kadındı ve ölüm kendisine hiç yakışmadı. ölümü hakedecek kadar büyük bir suç da işlemedi tabii ki kendisi. ancak işte hepsi bu kadar! kimse rahmetliyi bir rol model olarak önümüze koymasın, kimse rahmetli'yi bir ahlak timsali olarak göstermesin. yeter ağalar beyler, bu iki yüzlülük yeter.