doğruluk payı vardır belki de...
sedece bencilliğimiz midir bizi aglatan?
ben ne olurum? sorusu mudur? korku yalnızlık mıdır?
zamansız gidislere de aglamaz mıyız?
giden bir secım yapabılseydi ölümü mü secerdi?
güle oynaya mı gitti sanki ölüme?
daha yasayacakları , hayalleri yokmuydu?
doyabıldı mı sevdıklerıne, evladına,anne babasına?
yok muydu daha gördegiği sehirler , tatmadıgı sevıncler?
bunlar için de aglamaz mıyız?
gidenin yarım kalan ömrüne , yarım kalan hayallerıne , gerıde bıraktıklarına da aglamaz mıyız?
elbette 'ki ben nasıl yasarım?' sorusu da vardır.
ya hiç tanımadıgımz biri ise , ya bagımlılık derecesıne gelmemıs bır yakınlıgımız varsa?
üzülmezmıyız , ağlamazmıyız arkasından?
cok sey öğrendım 2 gun ıcınde hiç tanımadıgım sadece duydugum birisinin ölümünden.
cok canımı yaktı , ağladım.
yarım kalan ömrüne , hayat dolu gülüşüne , gerıde bıraktıgı evladına...