benim lisede fizik öğretmenimdir kendisi efendim.hatta üniversite sınavlarına hazırlanırken bile yorulduğum an kendisini aklıma getitirir, bana yaptıklarını sınavı kazandığımı söylediğim an o koca suratının alacağı ifadeyi hayal ederek geçirirdim.
öyle ki bana 'sen çalışma, çalışınca yapamıyorsun, günde 20 soru çözsen yeter' derdi.''ulan ben kendimi bilmez miyim?ne anlatıyon sen?'' der(içimden), yine de çalışırdım inadına.
bir de ben o zaman özel ders alırdım fizikten, bu herif bena ithafen 'tabii bir de bazıları özel ders alıyor.tabi para cukka(!) onlarda.onlar zaman ve para kaybı' derdi.o'na soru götürdüğümde 'ben senin sorularını çözmem arkadaş' diyebilecek kadar da pişkindi.
bana sen ne istiyorsun diye sordu bir gün.ben de ''tıp'' dedim.cevabı aynen şöyle oldu:(tabi suratı ekşidi biraz)bak bu sınıfta %70-80 üniversiteyi kazanacak.mesela tıp yerine radyoterapi mi ne va ya, onlarda güzel meslek.onu düşün bence, illa tıp, mühendislik de olmaz.bizim kalifiye elemana da ihtiyacımız var.'
sonra ne mi oldu?ben kazandım tıbbı sözlük, yine o koca suratını ekşitti.yine mırıl mırıl söylendi.kesin o sene sorular çok kolaydı diye kendini avutacak aptal bir bahane bulmuştur.