Aklı başında her futbolseverin kabul edeceği bir realitedir. Şöyle ki,
Bilindiği gibi Beşiktaş istanbul'un üç büyük takımından biridir. Bu bağlamda türk futbolunun imtiyazlı kulüplerinden birisidir. Fakat gelin görün ki, Beşiktaş aynı zamanda bu üç takım arasında en az popüler olanı, en az iplenenidir. Yine bilindiği gibi diğer iki kulübe karşı duyduğu geride kalmışlık hissi ve onlar tarafından bir eşit olarak kabul edilmemeden gelen hayal kırıklığı bu kulüp taraftarının ezik, kompleksli bir bakış açısını kulübün temel felsefesi haline getirmesine sebep olmuştur. Zaten bu taraftar güruhunun sözümona kabadayı hareketlerinde, atarlı, raconlu tavırlarında, "ulan"lı ifadelerindeki varoşvari davranışlarında da bu ezikliği sezmek mümkündür.
işte mantıksızlık da tam bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Şimdi esas mantıklı olan şüphesiz ki her anadolulu bireyin kendi memleketinin takımını veyahut herhangi bir Anadolu takımını desteklemesidir. Bu en mantıklı davranış olduğu kadar en onurlu yaklaşımdır da. Burası kesin.
Fakat bir de futbola gönül vermiş, fakat istanbul takımlarının medyadaki imajına kapılarak bu kulüplerin taraftarı olmuş olanlar var. Bu popülaritenin etkisine kanan gençler Fenerbahçe ve galatasaray'ın taraftarı olma yoluna gidiyorlar. her ne kadar yanlış olsa da, burada da sakat da olsa bir mantık söz konusu.
Oysa beşiktaş'ın durumu tam bir mantıksızlık örneği. Bu kulübün taraftarları da imtiyazlı kulüplerden birini tutuyorlar ama onların içinde en garibanını, en fazla varoş ağzıyla konuşup en ezik yaklaşımlarda bulunanını seçiyorlar. yani en arada derede kalmış olanını ve bu durumunu da resmi ideolojisi haline getirmiş olanını destekliyorlar.
saçmalığın daniskası budur işte canlar. buradaki durum mantık hiç değil, bir mantık içinde mantıksızlık da değil. mantıksızlık kere mantıksızlık...
