onu yargılamak kimsenin haddine olmadığı için savunuluyor olabilir mesela! kişiselleştirmeye bile gerek yok. biz, başkalarının yaşadığı hayattan rahatsız olmamayı başardığımız zaman daha mutlu olacağız, bundan eminim. yoksa karın ağrısıyla dolaşmaya, ona buna saldırmaya devam edeceğiz ki hiç tavsiye edilmez.
yaşadıkları, bazı kesimlerce tasvip edilmeyebilir. ama öldü o. onun arkasından mide bulandırıcı bir şekilde konuşmak nasıl bir terbiyesizlik, nasıl bir ahlaksızlıktır?! bana kalırsa defne joy'un yaptığı şey bu terbiyesizliğin yanında hiçbir şey! işin garibi de bu tebiyesizliği yapanların "allah allah" diye ortalıkta dolaşmaları. nasıl bir çelişki yaşadıklarının gerçekten farkında değiller mi? eğer değillerse muhatap bile olmaya gerek yok ki onlarla..
asıl allah inancı sağlam insanların hoşgörüyle yaklaşmaları gerekir. çünkü korkarlar. hadlerine değildir çünkü kulu yargılamak, bunu inancı sağlam herkes bilir, herkesin de bilmesi gerekir.
ha bir de şöyle bir anımı anımsattı bana:
çocuk yaşlarımda evli bir kadın olan komşumuz başka bir erkekle yaşamak için evi terk etmişti. o çocuk gözlerimle olanları görüyor, kulaklarımla her şeyi duyuyordum. yani her şeyin farkındaydım. belki o da benim için kötü bir örnekti. ama gel gör ki -çok affedersiniz, çoğunun bu olaya yakıştırdıkları bir tabir olan- orospu(!) olmadım büyüyünce. çocukların etkilenip etkilenmemesi aile terbiyesiyle alakalıdır. önce düşünmeleri sağlanırsa çocukların doğruyu zaten kendileri bulabilecektir.