fight club

entry1476 galeri video14
    463.
  1. 25. kare’nin uygulandığı bir film:

    dövüş kulübü / the fight club niçin bu film?

    bir kere adına bakarak bunun bir dövüş filmi olduğunu zannetmeyin. “gün gelir sahip olduklarınız, size sahip olmaya başlar!” sloganı ile modern insanın tüketim merkezli hayat tarzını sorgulayan bir filmdir dövüş kulübü.

    edward norton ve brad pitt’in başrollerini paylaştığı ve david fincher’in yönettiği bu film, 2000 yılında empire ödülü aldı. ayrıca 2001’de en iyi dvd, en iyi dvd anlatımı, en iyi dvd özel içerikleri ödülünü almış ve 2005 yılında total film magazin ödüllerinde (uk) “dünyanın bu güne kadar gelmiş geçmiş en iyi film ödülü” ne layık görülmüştür.

    gerçekten çok etkileyici bir filmdir. moderniteye karşı çıkarak:

    “gün gelir sahip olduklarınız, size sahip olmaya başlar”, “her şeyi kontrol etmeyi bırak ve rahat ol…”, “nefret ettiğiniz işlerde çalışıp gereksiz şeyler alıyorsunuz.”, “seyrettiğiniz reklamlar yüzünden araba ve kıyafet değiştiriyorsunuz.”, “sizler paranız kadar iyisiniz.”, “siz işiniz değilsiniz.”, “bindiğiniz araba değilsiniz.”, “kredi kartlarınızın limiti değilsiniz” diyordu.

    şimdi, “dünyanın bugüne kadar gelmiş geçmiş en iyi film ödülüne layık görülen bu filmdeki 25. kareleri yakalayabilmek ve filmdeki her saniyeyi kare kare izleyebilmek için önce:

    filmi bilgisayarınıza kaydedin.
    media player ile izlerken film sahnelerini 1/16 “slow / yavaş” izleme modunda.
    “klcodec” ile izlerken alttaki ok işaretlerinden “decrease speed”e üç kez tıklayıp filmi en yavaş haline getirmeniz gerekmektedir. böylece her saniyeyi yaklaşık 5 saniyede izleyecek ve her kareyi tek tek yakalayabileceksiniz.
    sonuç:

    araştırmalarımızın sonucunda filmin yönetmeninin (sexomaniac) olduğunu bulduk.
    filmin (bizim yakalayabildiğimiz) 26 farklı yerinde 25. kareler kullanılmış.
    25. kare tekniği ile elinde sigara olan brat pitt resmi filmin çeşitli yerlerine yerleştirilmiştir.
    yönetmen filmin 2 farklı yerinde 25. kare tekniği ile erkek cinsel organını yerleştirmiş.
    yine filmin 2 yerinde çocuk pornosu şuuraltına yerleştirilmiş.
    unutmayın 25. karelerin yer aldığı her film gibi bu filmde de normal seyrinde görülmesi gerekenlerin dışında hiçbir şey görülmüyor. aslında çok şey görülüyor ancak hiç kimse ne gördüğünü bilmiyor.
    uyanmayanlar ve hala 25. karenin varlığına ihtimal vermeyenler, denesin ve görsün diye filmdeki en can alıcı karelerin sadece bir kısmının dakika ve saniyelerini aşağıya sırasıyla yazıyoruz. i̇steyen filmdeki tespit ettiğimiz bu dakika ve saniyelerde filmi durdurup kare kare izleyebilir.
    06:02 = elinde sigara olan brat pitt resmi,

    31:07 = cinsel öğeler erkek cinsel organı,

    31:14 = cinsel öğeler,

    46:41 =cinsel öğeler,

    49:09 = cinsel öğeler,

    50:42 ile 50:52 = çocuk pornosu mesajları,

    02:10:39 = film bitiyor binalar yıkılıyor ve yine erkek cinsel organı filmin finali olarak 25. karede yer alıyor.

    filmin en tuhaf gelen bölümü ise tayler’in işi sabun imalatçılığı olmasına rağmen, 30. dakikadan itibaren, tayler’i anlatırken onun bir sinema yapımcısı olduğunu anlatmasıdır. (filmin sadece bu 2 dakikalık bölümünde tayler bir sinema yapımcısıdır)

    şu ifadeler 30. dakikadan sonra aynen filmde geçmektedir:

    “sinema filmleri tek bir makarada olmaz; birkaç makarada olur ve bir kare bittiğinde diğer makaraya geçerken birisinin düğmeye basması gerekir. o an geldiği zaman projektörleri değiştirir ve film devam ettiği için kimse bir şey anlamaz.”

    “kimse gördüğünü bilmiyor ama görüyor” der ve sorar: “acaba kaçiniz onu iş başinda yakalaya bilirsiniz?”

    dikkat: yaptıkları işi aynı filmde anlatıyorlar!

    reklamlarla şuuru çalınan insanlar

    insan beyninde şuuraltının tepki verdiği iki mühim olay var: “doğum” ve “ölüm”. şuuraltımız bu 2 vakaya çok daha fazla tepki veriyor. bu 2 mesaja daha duyarlı.

    “sex” (cinsellik) mesajı doğum arke tipinde, “kill” (öldürmek) mesajı da ölüm arke tipinde karşılanıyor. bu simgeler, verilmek istenen mesajın içine yerleştirildiğinde şuuraltı bunları öncelikli algılar olarak saklayabiliyor ve sıra kullanıma geldiğinde, bu öncelikli depolanan veriler davranış ve hareketlerimize yön çiziyor.

    (alıntıdır)
    0 ...