ne zamanlar bu çocuğa rastlasam kulağında telefon, el- kol işareti yaparak bilmiş bilmiş konuşuyordu.
" efendim komutanım.. buyrun komutanım.. evet o çocuğun ifadesini aldım.. evet evet.. tabi ki komutanım.. " böyle yarım saat boyunca telefonu kulağında tutuyordu.. arada sırada bana bakıyordu.. ben ise bir bankta oturmuş otobüsün gelmesini bekliyordum..
acaip yorgundum.. ayaklarımı sarkıtmış bir o yana bir bu yana savurup duruyordum.. konuşmalarını ister istemez dinleyip dikkatimi ona yöneltiyordum.
merak ediyordum bir insanın komutanı her gün aynı saatte mı arar? her gün o meçhul çocuğun ifadesi mi alınıyordu?
Evet dikkatimi çekmeyi başarmıştı.. ne ayak olduğunu ve bununla beraber bir çok nalettt soruyu düşünmemi de sağlamıştı. bravoo... bingo!