Polis devleti yolunda olmaya ilerleyen canım türkiyemin izmirinde yaşanan baskının isyanıdır.
saat 18:30 muhtelif kafede nişanlı kız ve oğlan çaylarını yudumlarlar.
saat 19:00 kafeden kalkılır deniz kenarında deniz havası almak için yürünür
saat 19:30 iki yunus polisi gelip kimlik sorar.
saat 20:00 üşüdükleri için arabaya binerler arabaya deniz kenarına çekerler
saat 20:10 jeep tarzındaki dacia marka arabalarıyla ekip gelir tekrar kimlik kontrolünden geçerler
saat 20:40 doblo marka polisler gelir tekrar kimlik sorarlar
burada oldukça kontrole girdiklerini düşünüp arabayı 2 km ötedeki başka bir halka açık deniz kenarında bir noktaya çekerler .
saat 21:00 burayada ekip gelir ve kontrol başlar
Şimdi akp'nin izmir şubesi haline gelmiş izmir valiliğine soruyorum ?
1) günde aynı noktada 50 defa kimlik kontrolü yaparak evinize siktirin gidin muhafazakar rejimimiz bunu istemiyormu demek istiyorsunuz bu bir sindirme politikasımıdır?
2) deniz kenarında birasını yudumlayan gençlere veya sadece kız arkadaşıyla oturan gençleri neden hedef alıyorsunuz ?
3)akp'ye içiyoruz etkliğinden sonra sadece sevgili olanlara değil birasını deniz kenarında yudumlayanlara bu hafta yaptığınız baskı nedendir ?
4) günde 50 defa kimlik kontorülünün olduğu bir yere hangi kaçak bile bile gelir ve oturur salak gibi avlanır ?
5)yaptıkları göreve en çok saygı duyan bir vatandaşı delirtmek için bu baskılarız devam edecek mi ?
6) içinde oturduğum araba benim , nişanlım benim uğruna terörle mücadele ettiğim vatan benim siz kimi temsil ediyorsunuzda günde 50 defa beni kimlik kontorlüne sokuyorsunuz ?
baskının herzaman ters teptiği bu şehirde gereken cevabın yine taraflarınıza verileceğine inanarak sizleri protesto ediyorum.
