*kimseyle alay etmedim. belki de en sevdiğim şey biriyle alay etmemek.
*iyi biri olsamda bunu göstermek için asla yapmacık olmadım.
*ilkokulda kızlarla aram iyi idi.
*ilkokul son sınıfta özel bir okulu burslu kazandım. adı ile dinci bir okuldu. başta çok zorlandım tabii. sonra mecburen alıştım. o zaman önemli olan eğitimdi. dinci laik ayrımı yoktu.
*bu özel okulda kızlarla neredeyse hiç muhabbet edemedim.
*liseye geçiş sınavında çok yüksek puan alamasam da ankara da bir solcu okulu burslu kazandım.
*dinci bir okuldan solcu bir okula geçmek çok farklı bir duyguydu.
*ilk başta bana canavarmışım gibi baktılar.
*sonra sevdiler nedense fakat ufak bir burukluğu hep içimde taşıdım.
*iki okul arasındaki en önemli fark kızların etek boyuydu.
*gittiğim her okulda okul takımında yer aldım. üniversite de.
*ilkokulda gençlerbirliği beni istemişti. babam futbola karşıydı. hobi olarak oyna diyordu.
*babamın en çok sevdiğim yanı -kokusu dışında- gerektiğinde küfrü basmasıdır.
*hiç yalan söylemedim desem yalan olur. ama çok az söyledim.
*ilk sevdiğim ilkokul aşkımdı ki şuan sadece * arkadaşım.
*lisedeyken sagopa kajmer dinlerdim. eski şarkıları hala dinlettiriyor kendini ama şimdiki haline üzülüyorum.
*her zaman herkesten duyduğum ilk söz yaşımdan olgun olmamdır.
*galatasaralıyım takımımım bu haline son derece üzgünüm.
*facebook bana çok saçma geliyor. kullanmıyorum.
*babam hep doktor olmamı istiyordu ki bunun için elinden gelenin en iyisini yaptı.
*küçükken mahalle takımnda oynuyordum. şimdi nerde mahalle takımları. eskiden iki taştan bir kale yapılır sokak aralarında maçlar düzenlenirdi. o günleri özlüyorum.
*hayat felsefem "kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma."dır.
*dizi izlemek çok şaçma geliyor bana yapmacık bir hayata insanlar kendilerini kaptırıyorlar.
*herkesle arkadaşım ama şu anki dostluklar gerçekten yalancı dostluklar. çok nadir dostunuz olabiliyor onu bulduğunuza eminseniz değerini iyi bilin.
*lisedeyken kötü geçen bir sınavın iyi gelen sonucuna itiraz ettiğimde 99 aldığında bile ağlayan arkadaşım sen deli misin demişti.
*dürüstlük delilikse deliyim diye karşılık vermiştim ona.
*hayatımda öğretmenlerden bir kez dayak yedim : bir gün ilkokulda nöbetçiydim. elektrikler kesilmişti. din öğretmeni olan müdür yardımcısı zil verdi ve duvardaki saati göstererek buçukta zili çalacaksın dedi. tamam dedim. buçuk oldu başladım elimdeki zille koşturmaya. zili çaldım ve yerime geldim. müdür yardımcısı sinirli bir şekilde geldi ve 10 dakika önce çaldın zili deyip tokat attı.
ağlamadım daha küçüktüm ama o anki tek düşüncem bu hocadan nefret ettiğimdi. nerden bilebilirdim ki duvardaki saatin 10 dakika geri olduğunu.
