30 ocak 2011 fenerbahçe trabzonspor maçı

entry256 galeri
    237.
  1. kendi sahasında fenerbahçe'nin herkese karşı favori olduğunun bir örneğini daha gördüğümüz maçtır. rakibin özgüveni daha yüksek olması gerekirken ayakları titremiştir. kimler geldi o sahada boyunun ölçüsünü aldı gitti bunun tekrar olması sürpriz değil.
    maça hızlı başlayıp rakibin başını döndürerek öne geçmek hedefine ulaşılabilmiş olması taktiğin başarısıdır. eğer trabzonspor ilk yarıyı atlatabilseydi her şey farklı olabilirdi. zaten özgüven sorunu olan fenerbahçe ikinci yarı telaşlanacaktı. ama olmadı trabzonspor geçen sene olduğu kadar şanslı değildi ve golleri ağlarında gördü.

    maçta anlamadığım olay ise jaja'nın kart görmesiydi. orda nereden esti jaja'ya kart gösterdi hakem ben anlamadım anlayan varsa beri gelsin.

    ayrıca kabahatli olmadığı iddia edilen şenol güneş değilmiydi aykut kocamana her basın toplantısında doğrudan ya da dolaylı olarak çemkiren? nedeni de aykut'un yayınlanacağı söylenmemiş olmasına rağmen yayınlanmış sözleri. nereden biliyorsun diyene; o sözleri yazan gazetecinin ilgili yazısında "belki bunları yazmama aykut hoca kızacak ama haber değeri çok yüksek" gibisinden bir söz etmesinden çıkarıyorum. aykut inkar etmedi "yazılanların çoğu benim ağzımdan çıktı" dedi. bana bunları yazacaklarını söylemediler de demedi. kimsenin başarısına gölge düşürmek gibi bir niyetim yoktu dedi. şenol güneş ise konuyu ısıtıp ısıtıp konuştu. 1 söyledi yetmedi, 2 söyledi yetmedi bir türlü susmadı. konu hoşuna gitti belli ki.

    belki aykut kocaman başarılı bir teknik direktör olamayabilir, fenerbahçe'nin başında da kalamayabilir, şampiyon falan da olamayabilir ama efendiliğinden hiç birimizin şüphesi yok. efendi denilen şenol güneş o efendiliğini her zaman göstersin, efendi denilen ertuğrul şampiyon olmadan önce söylediklerinden şampiyon olunca çarketmesin o zaman "belki şampiyonluğu trabzonspor haketti ama bize kısmet oldu" bile diyebilen aykut'un efendiliği ile ilgili konuşmaya başlayabiliriz.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük