hasta olan babanızın yanına uzanırsınız.
onunla geçirdiğiniz her günün güzelliğini düşünürsünüz. 4 kardeş okuduğunuz aklınıza gelir. bir de anne ile 5 ve baba 6 kişilik aile. tek baba eline baktığınız aklınıza gelir.
üniversite-lise okuyan bu çocuklar ve kendiniz, okul hayatınız yurt yerine evde kalmalargençlik hatalarınız dı masraflarınız. askerliğiniz bitmiş yeni yeni eliniz para görüyor. empati yapıyor kendinizi babanızın yerine koyuyorsunuz evlilikten korkuyorsunuz.
bir tokatını bile yemediğiniz babanız. annenin bazen masraflar karşısında olan isyanına, babanızın ''gerekirse çeketimi satar okuturum'' sözü kulağınızda çınlıyor. evlen oğlum eşi olmayan erkek hiç tir, deyişini hatırlayarak kendi kendinize söz veriyorsunuz. iyileş baba onuda göreceksin.
doktor kontrolleri için memleketten gelmiş hasta babanız evinizde. ürkek bir misafir gibi. annem ''kış günü neden gidiyorsun gitme, daha kontrollere 6 ay var'' demesini dinlememiş kalkmış gelmiş.
tam uzandığınız yanından kalkacağınız an babanız ''kalkma oğlum yat'' der. eskiden işten gelen babanıza sarıldığınızda üzerine sinen sigara kokusunu bir an duyarsınız. hayret en az 10 yıldır sigara içmiyordu.
gece 12 gibi uyuya kalırsınız. sabah namazı tuvalete kalkarsınız. babanız yüzünde tatlı tebessüm ile rüya gören bebek gibi sırt üstü yatmakta. bir an nedensiz baba diye seslenirsiniz. ses vermez.
yüzü soğuk, yorganı açarsınız nabzını kontrol eder, yanağınızı ağzına yaklaştırırsınız. nefes almıyor. gögsünü açarsınız. 1.2.3 nefes 1.2.3 nefes 1.2.3 nefes devam devam devam sabah ezanı okunmakta yere oturursunuz.
yutkunamazsınız. ağzınızdan tükürüğünüz yere damlar. çekmeceye uzanıp sigara alırsınız ve dudaklarınıza kor babanıza bakarsınız. ölmüş olsa bile ölmek için yanınıza gelen babanızdan utanır sigaranızı yakamazsınız.
ilk defa bir ölü ile yalnızsın ki bu babanız ve ne yapacağınızı bilmiyorsunuz.
ağlayamıyorsunuz bile.