mustafa armağan isimli şahsın amerikan gizli servisinin "paravan şirketlerinden" zaman gazetesindeki yazısındaki iddiadır.
iddiaların hiçbirisi kanıt niteliği taşımayan "zanna" dayalı söylemlerdir. ortaya atılan söylemlerin birbirini tamamlamayan bir durumu vardır, atatürk´ün o nutku "13-14 kişinin bulunduğu bir içki masasında söylediği" "iddia edilmektedir"...ne demektir ?...iddia eden kimmiş? o belli değil.bu bir.
atatürk´ün saat 16´da akşam yemeği yemediği söylemi genele bakaraktan belki doğrudur, ama o gün de akşam yemeğini o saatte yemediğini bilebiliyor muyuz?....belki o gün kahvaltı etmediğindden öğleden sonra "ortaya bir çilingir sofrası" kurdurtmuştur...öyle mi?....seninki iddiaysa ahanda bu da iddia, senin iddianın bu iddiadan daha mantıklı olduğunu senden başka kimse iddia edebilir mi?...edemez.
atatürk´ün o "nutku" bir kalabalığa karşı yapmadığının "söylenti" olduğunu kendisi iddia ediyor armağan. "öyle söylendiği"...demek ki bal gibi de kalabalık bir grup önünde söylenmiş olabilir.
atatürk´ e yapılan bir saldırıdır bu. b.o.p. un eşbaşkanınının durumunu güçlendirmek, onun elini kuvvetlendirmek için yapılan bir siyasi çalım hareketidir.
ama, uyuyan uyumaya gene devam eder, o da bizim konumuz değildir. ayrıca kaynak gösterilen yazıdan "uydurmadır" diye bir sonuç çıkartmak da ayrıca gariptir. bir adamın kaynak gösterdiği yazıyı yazan adam bile, "söylentilerden" bahsederken, sözlük yazarı bunu bir "kur´an emri" gibi algıladı mı, ben o şahsın algılama gücünden şüphe ederim. kaynak gösterilen yazı içinde bir sürü boşluk taşımaktadır, ve kesinlikle "kesinlikle uydurmadır" diyememektedir. bu durumda bu başlığın ortaya koyduğu çıkarım, yanlıştır.